Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı Önder Kahveci, memur maaşlarına yılın ilk 6 ayı için yapılan yüzde zammın, 3 ayda enflastyona yenik düştüğünü belirtti.
Kahveci, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı mart ayı enflasyon rakamlarına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, geçen ay tüketici fiyatlarının ortalama yüzde 3,16 yükseldiğini, yılın ilk 3 ayındaki enflasyonun ise yüzde 15,05’e ulaştığını anımsattı.
MEMUR VE MEMUR EMEKLİLERİNİN MAAŞLARI ERİDİ
Memur maaşlarına bu yılın ilk 6 aylık dönemi için yüzde 15 artış yapıldığını hatırlatan Kahveci, açıklanan enflasyon rakamlarının memur ve memur emeklilerinin maaşlarının eridiğini ortaya koyduğunu belirtti.
Yetkililerin bugünden itibaren seçim gündeminden uzaklaşarak ekonomiyi gündemin birinci sırasına almaları gerektiğini bildiren Kahveci, şu ifadeleri kullandı:
“6 ay için verilen zamların 3 ay içinde enflasyona yenik düşmesi, önümüzdeki maaş zammı sürecine kadar geçecek 3 ayda memur ve emeklilerimizin yaşadığı zorlukların katlanarak artacağını göstermektedir. Yıllık enflasyonun yüzde 68’leri aştığı ve önümüzdeki sürede yüzde 80’lere tırmanmasının beklendiği ortamda yüzde 15 maaş zammı kamu çalışanlarının ekonomik yıkımı anlamına gelecektir.”
“ENFLASYON FARKI AYLIK OLARAK ÖDENSİN”
Kahveci, geçen yıl yürürlüğe giren ve 12 bin 54 liraya ulaşan ilave ek ödemenin emekliliğe sayılmamasından dolayı memur emeklilerinin büyük mağduriyet yaşadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Yükselen enflasyonun hızı, çalışanların alım gücü düşürülerek kesilmeye çalışılırsa daha büyük sosyal sorunlar ortaya çıkacaktır. Enflasyonla mücadele, halkımızın alım gücü düşürülmeden katma değer yaratan üretime geçilerek sağlanmalıdır. Bu nedenle memur ve emeklilerimiz önümüzdeki süreçte daha da artacak enflasyondan korunmalı, alım güçleri artırılmalıdır. Bunu sağlamak için mutlak surette ilave ek ödeme emekli maaşlarına yansıtılmalı, çalışanlara refah payı verilerek, enflasyon farkının maaşlara aylık olarak ödenmesi yoluna gidilmelidir. Bu dakikadan itibaren yetkililerimizin memur ve emekliler üzerinde oluşan ekonomik yaraları sarması en öncelikli konu olmalıdır.” (AA)
