KOCA İMPARATORLUĞUN ÇÖKÜŞ YILLARI
Tarih 1918. Sadece koca imparatorluğun tarih sahnesinde çekilişi olmamış asırlarca süren haç ile Hilalin çarpışmasının da sonu olmuştur. Daha on dokuzuncu asra girmeden önce hasta adam adi verilen devletimizi göz kamaştıran mirası üzerinde çekişmeler başlamıştı. Basta İngiltere ve Rusya olmak üzere bütün büyük devletlerin iştahını artıran cazip hazineler ilk defa bu tarihte maddi engel kalmamak üzere sonuna kadar açılmıştı.
Artın galip gelen büyük haçlılar için asırlarca rüyalarını süsleyen yağlı kemik üzerinde pazarlıklar çekişmeler başlamıştı
. Hasta adamın komaya girdiği ve soyulmaya hazır olduğu ittifakla kabul ediliyordu. Fakat kimin eli kimin cebine uzanacaktı. Çekişmenin konusu bu idi.
Osmanlının iliğini sömürme yarışına en hızlı ve en hırslı devlet İngiltere olmuştu hatta Ak deniz baş komutanı Amiral Galt horpe nin müttefiklerinin adına imzaladığı Mondros mütarekesinde Fransa İtalya ve Amerika nın haberdar olmadığı ortaya çıkmıştır. İngiltere ortaklarını atlatacak kadar ileriye gitmişti. Bilenmiş ihtirasını bile gizlemeye bile lüzüm görmemişti. Rusya komünist ihtilalin kargaşalığı içinde başı döndüğü için bu yağmaya arzu ettiği ağırlığı koyamamıştı.
Savaşa müşterek girdiğimiz Almanya Avusturya Macaristan ve Bulgaristan a nispetle en ağır faturanın devletimize açıkça gösteriliyordu. Ki birinci dünya savaşının en mühim hedeflerinde bir Müslüman Türkü tarih sahnesinden silmek idi.
İşte dokuz cephede müthiş imkansızlıklar içinde Aslanlar gibi çarpışan askerlerimizin silahı elinden alınıyordu. Aslında savaşma değil yaşama şartlarını bile bulamamış olan Askerlerimiz başka bir askeri yapabileceği iş değil.
Aç karnı çıplak ayağı cephanesiz silahı ile dört sene direne bilmenin izahi askerimizin ruh ve moral gücü değil midir ki iki yüz yıla yakın bir zamandan beri sulh masalarında politikacıların kaybettiğini her şeye rağmen savaş meydanlarında kazanmamızın sebebi olmamıştır. Artık Mehmetçiği yapacağı hiçbir şey kalmamıştı. Bunca emek gözyaşı ve kana mal olmuş vatan topraklarında söz sahibi başkaları olmuştu. Artık daha doğrusu vatanın ay yıldızla süslü mavi göğünü bir yığın leş kargalarının kara kanatları ve vahşi viyaklamaları sarmıştı. Ve kararlanmıştı her yan gölgelenmişti. Buğulu gözler hüzünle bedbin kalpler yasla gölgeleniyordu.
DEVAM EDECEK..