YER VE GÖK ADALETLE AYAKTA DURUR
Onca değişmelere rağmen insan vücudundaki Hücre ve organlardan tutun gökteki yıldızlara varıncaya kadar sayısız canlı ve cansız varlıklar arasındaki hayret verici denge ölçü ve düzen hiç şüphesiz bu Adaletin bir göstergesidir. Ve her şeyin hakkını veren Adaletle Adalet le iş gören Adil isminin bir tecellisidir.
İsmi azamdan olan ADL. Sayesindedir ki kainat hiçbir aşırılığa israfa kirlenmeye meydan bırakmadan iktisat nezafet muvazene ve adaletle hareket etmektedir.
Gök yüzünü yükseltip nizam ve ölçü verdi. Ta ki Adaletten ve dinin emirlerinden ayrılarak ölçüde sınırı aşmayın. Ölçüyü ve tartıyı Adaletle yerine getirin. Ve tartıyı eksik tutmayın ki Ahirete mizanınızı ziyana düşürmeyin.
Resulullah ın s.a v. Bütün maksadı zerreden kürelere kadar kainatta hükmünü sürdüren bu Adaleti insanlar arasında da hakim kılmaktı. Hakkı Adaleti emrediyor. Zulmü ve haksızlığı yasaklıyor. Adaletin tatbiki noktasında en küçük bir tavize girmiyordu.
Bir gün yanına aralarında miras meselesi bulunan iki kişi gelmiş onlara siz muhakeme olmak üzere bana geliyorsunuz. Ben ise ancak bir beşerim. Biriniz delilini ortaya koymada diğerimde daha usta olabilir. Bende aranızda dinlediğim söze göre hüküm veririm. Kimin lehine mümin kardeşinin hakkından hükmedersem onu hemen almasın. Ben ona ateşten bir parça ayırıyorum demektir.
Kıyamet gününde bir boyunduruk gibi boynuna dolanmış olarak gelir. Bunun üzerine her ikisi de ağlayıp hakkım kardeşimin olsun demişlerdi.
BİRDE EBUSSUUD EFENDİ VE KANUNİNİN HİKAYASİNİ İLAVE EDEYİM
Osmanlı şeyhülislamı hukukçusu ve müfessiri Ebussuud efendi 1490. Da İstanbul da doğdu. Asıl adı Muhammed dir. 1532. De bursa altı ay sonra da İstanbul da kadılığa tayin edildi. 1537. Ağustosta Rumeli kazaskerliğine getirilen Ebussuud efendi bu görevde sekiz yıl kaldı. Çok çalışkan müderrisliği sırasında tatil günleri hariç dersini hiç kaçırmazdı.
Oldukça yumuşak davrandığı halde heybetinde yanında kimse ağzını açamazdı. Sözlerini hürmetle dinlerlerdi. 1545. Te Şeyhülislamlık makamına tayin edilen Ebussuud efendi bu görevi 28. Yıl 11. Ay sürdürdükten sonra 23. Ağustos 1574. Te İstanbul da vefat etti.
Müftülüğü zamanında her gün yüzlerce fetva vermesiyle meşhurdu. Kanuni sultan Süleyman saray bahçesinde dolaşırken Armut ağacına bir çok karınca musallat olduğunu ve bu gidişle Ağacın çürüyeceğini düşünerek Şeyhulülislam Ebussuud efendiye şu beyti yazıp göndermiş.
Dirahta gerziyan etse karınca
Zararı var midir onu kırınca
Eğer ki karıncalar Ağaçlara zarar verirlerse onları öldürmenin günahı var midir. Demek istemiş.
Şeyhulüslam ayni vezin ve kafiyeyle cevap vermiş
Yarın hakkın divanına varınca
Süleyman dan hakkın alır karınca.
İşte Adalet işte doğruluk..Şu anki günümüze ki yaşayan insanlar da ki Adaletin sayısını sizler tahmin edin..
Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.