Dolar 32,4520
Euro 34,7348
Altın 2.440,26
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 20°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
20°C
Az Bulutlu
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 19°C
Sal 18°C

AYASOFYA CAMİİ -1-

14 Nisan 2022 11:45
A+
A-

Evet Ayasofya hakkında ekranlarda çok konuşuldu, çok yazılar yazıldı. Fakat AYASOFYA’NIN nasıl yapıldığını, nasıl yıkıldığını, nasıl yakıldığı ne konuşanlarda dinledim nede yazılanlardan okudum.
İşte Ayasofya’nın hayatı 326 Yılında kilise olarak yapıldı ve kilise hayatı 404 Yılına kadar devam etti. O tarihlerde çıkan halk ayaklanmasından yıkılmış yerle bir olmuştur. Tekrar ahşaptan çok mu çok güzel bir yapıya kavuşmuştur ancak bu güzel yapı 532 Yılına kadar devam ettikten sonra Aynı tarihlerde çıkan NİKA Ayaklanmasında yakılmıştır.
O zamanın imparatoru yeniden daha büyük yani şu an ki durumu kilise olarak yaptırılmıştır ve bu güzel yapı 1453 yılına kadar kilise olarak devam etmiştir.
Fatih Sultan Mehmet han İstanbul’un fethinden sonra ufak değişiklerle ve dört minare ile cami olarak Müslümanlara ibadetgah olmuştu ve kilise hayatı 916 Yıl devam etmiştir.
Ayasofya artık camidir ve Fatih sultan han ilk Cuma namazını cemaatle kılmıştı 482 Yıl cami olarak Müslümanlara İbadetgah olan kutlu eser 1935 yılına kadar devam etmiştir.
EVET mütareke yıllarına kadar cami olan AYASOFYA mütarekenin şaşkın ve ümitsiz havasında Müslümanların içini yakan bir endişeleri de Fatih’in sembolü AYASOFYA Camisinin bir ihanet ve tecavüze kurban gitmesi idi. Bu endişe elbette onun yıkılmasından veya maddi bir tecavüze uğraması manasından değil bizzat Fatih sultan Mehmet han tarafından verilmiş olan mukaddes manasına tecavüz edilmesinden ileri geliyordu.
AYASOFYA camiinin camilikten çıkarılma ve kilise yapılma ihtimali can ve vatan derdine düşmüş imanlı sineleri üzüntüler içinde kıvrandırıyordu.
Padişah sultan Vahide din böyle bir ihtimali önlemek için kendi müdafaa ve muhafazasına verilmiş askerlerin bir kısmını AYASOFYA’ya göndermişti. Her hangi bir saldırıya karşı derhal ateş etme emriyle gönderilen bu insanlar ataları Fatih’in kılıçla aldığını süngü ile koruyacaklardı. Aslında bu teşebbüs acıklı ve acıklı olduğu kadar da kahramanca bir davranışın tezahüründen başka bir şey değildi. Çünkü AYASOFYA Müslüman Türkün namusu idi. O günkü şartlar altında bu bir müfreze üstün işgal kuvvetlerinin her hangi bir teşebbüsüne mani olmak için çok uzak bir ihtimaldi. AYASOFYA’NIN avlusuna kurulmuş çadırlara yerleşen bu kahraman askerlerimizin vazifesi Mabedin göksüne uzanacak elleri kırmaktı ve mu işite ölmekte var idi. DEVAMI YARIN.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR