BATI VE BİZ İSLAM MEDENİYETİ BÜTÜNDÜR

Hemen Hemen bütün problemlerimizin kökünde medeniyet davası yatar. Özümüzden çıkan dinimizden kaynaklanan yıllarla pekişen tabii seyri içinde gelişip Sair medeniyetleri etkileyen İslam medeniyetinden koparılıp taklide yöneltilmenin ızdırabıyla muzdaribiz.
Bir medeniyetten başka bir medeniyete geçmeye çalışmak ne kadar yanlış maceracılıksa Cihan şümul medeniyetimizi ırkı kalıplarla kalıplayıp buna yalnızca Türk medeniyeti demek de Ö kadar yanlıştır. Çünkü medeniyet yalnız Türklerin yalnız Arapların yalnız Çeçenlerin medeniyeti değil ayni zamanda yıllarca hatta yüz yıllarca bunu ışığında yol almış bunun Aydınlığın da yaşamış başka milletlerin de medeniyetidir. Bir kardeşlik medeniyetidir.
Osmanlı devleti çeşitli milletleri bu medeniyetten insanca Adalet ilkelerinden zerre kadar ayrılmadan idare etmiştir.
Medeniyetler elbette ırkı hususiyetler taşır. Ancak kaynağını yalnızca dinden alır. İslam medeniyeti için bu tabir tam yerindedir. Alabildiğine bir hakikatin ifadesidir.
Bir zamanlar İngiliz parmağı Fransız oyunu bizim cihan şümul medeniyetimize müdahalede bulunmuş ırkı kalıpların cenderesine kıstırıp parçalamak yolunda akla hayale sığmaz hilelere girişmişlerdi kısmen başarıya ulaştıkları söylene bilir. Çünkü netice olarak Arapları Osmanlı Devletinden kopardılar. Din birliğini parçalamak suretiyle medeniyet birliğini de bozdular. Sonuç ortada Arapların Osmanlı ya baş kaldırmakla kalmadı sonradan kendi aralarından bir kabile taassubu içinde savaştılar. Bunun acısını halen onlarda çekiyor bizde çekiyoruz.
Irk milli birliğin temelinde belki bir unsurdur ama hiçbir zaman birinci unsur değildir. Olsaydı bu gün Türk oldukları bilinen Macarlar ve finliler de bir nebze olsun Türklük nişanı kalırdı. Dilde birinci unsur değildir. Olsaydı halen Türk dilini Musevi Karaimlerle Hıristiyan Gagavuzlar en azında örfte ve törelerde İslam medeniyetinin izlerini taşırlardı. Ancak şu an hiçbir iz taşımıyorlar. Öyleyse ne ırk nede dil milli birlikte alakaları yoktur. Geriye Din birliği kalıyor. Ki bu şuurla altı yüz yıl süren uzun bir zaman içinde anlı şanlı bir cihan imparatorluğun oturtmuşuz. Bu gün durum nedir ona bakalım son yıllarda Güney doğu Anadolu halkına müteveccih yıkıcı propagandaların hız kazandığı kesafet gösterdiği malum.