YILDA KAÇ BİN KURBAN

Evet fakirsen zenginliğin yollarını ara ama saadeti hiçbir zaman zenginlikte arama. Sağır isen duyanlara gıpta et ama onların mesut olduklarını sanma.
Ama isen görmeyi özlersin fakat görünce her şeyin Gül Gülüstan olacağını bekleme.
İyisi mi saadeti kendi içinde ve kendi halinde ara. Poliannayı hatırlıyor muyuz şu meşhur romanın meşhur kahramanı. Hayatın en Zikzaklı yerlerinde bile gülücüklerini eksik etmeyen gözlerini karasında daima saadet pırıltıları taşıyan ve felsefesini Mutluluk oyunu diye adlandırılan küçük kız. Bir gözün kör ise iki gözü kör olanlara bak.
Giyeceğin yoksa yiyecek bulamayanlara bak. Poliannanın yazarı bu çizgide şaşılacak derecede İslam çizgisine yaklaşmış adeta Tevekkülü formüle etmiştir. Demek ki aklın yolu birdir.
Yazık saadeti başka yerlerde başka şartlar içinde arayanlara. Oysa saadet şurada burada değil her yerde olduğuna inan.
Bir varilin içinde eserlerini veren Diyojene kim saadeti bulamamış diye bilir. Ve yahut kim Diojenin başına dikilip gölge etme başka ihsan istemez dedirten kral İskender’e mesut diyebilir.
Ya bir dağ başında küçük bir mağaranın içine kapanıp bütün beşeri ihtiraslardan soyunarak ruhunu da vücudunu da ALLAHA teslim eden kalp ehli saadetin zirvesinde değil mi.
Galiba bizi en çok yanılta zenginliğin saadet getireceği yolunda ki sürekli telkinler bir yerde neticesini veriyor. Bu netice korkunç bir çok genç kız evinden kaçıyor saadet çığlıklarıyla gide gide felaketin her türlüsüne atılıyor. Çoğunun hastalığı ayni şöhret yapmak ve servet sahibi olmak alkışlanmak tanınmak. Çoğunun kaderi yine aynı bir batakhanede basılmak.
Evet saadet parada mı şöhrette mi değil ama bir gözün kör ise iki gözü kör olanlara bakıp haline şükret teması ile işlenmemiş kafaların eninde sonunda yanılması kaçınılmaz oluyor kendi çevresinde mevcut olan güzelliklerin sırrına insan eremiyor.
İsterse dünyanın mirasçısı olsun çocuklarının evden kaçıp veya kaçırıla Ana ve Babasını ne teselli edebilir. Dinin ve vatanının güzelliklerine sırt çevirmenin yüzünden yılda binlerce kurban vermek saadet mi huzur mu. Bu soruya cevap aransa kimler nasıl ve hangi anlayışla cevap verir.
Kimileri bu olaylara haz duyar kimileri ızdırap içinde adeta kahroluyor. Bu gibi olaylara zemin hazırlayanlar vatan ve din düşmanları olduklarını unutmayalım…