ZALİM AVCI

Yıl 1984. Bir kahvehanede oturmuş çay içiyordum. Yanımdaki masada oturan dört kişi vardı ve bu kişilerin konuşmalarını dinliyordum. O kişiler avcı imişler. Çok heyecanlı bir şekilde konuşuyorlardı. İçlerinden biri ben bir tavşan vurdum, tavşanı kestim tavşanın karnında yavru vardı yanındakiler olabilir dediler.
Bir diğeri ben bir tilki vurdum. Tilkiyi kestim soydum tavşan diye komşuma verdim dedi.
Başka biri ise ben bir kaz vurdum kazın yavruları kazın etrafında dolaşıp duruyorlardı.
Bir müddet sonra yanlarına başka birisi geldi. O da bir ceylan vurduğunu, tam yavrusunu vurmak isterken yavrusu kaçıp gözden kayboldu dedi.
Ben bu acımasız yaratıkları dinledikten sonra avcılardan nefret etmeye başladım.
Avlanmak helaldir ihtiyaç olursa. Avcıda olsanız zalim olmayın.
Av kurallarını ihlal etmeyin. Konuşmanızı dinledikten sonra ne kadar zalim olduğunuzu anladım.
Televizyonda vahşi hayvanları izlerken bir aslan bir ceylanı yakalar ve öldürür yanındaki yavrusunu öldürüp kendi yavrularının önüne bıraktı. Bunlar vahşi hayvanlardırlar. Bunlarda acıma hissi yoktur.
Ey ceylanı vurdum yavrusu kaçtığı için vuramadım diyen avcı senin bu vahşi hayvanlardan hiçbir farkın yoktur.
Tavşanı vurdu karnında yavru çıktı diyen avcı sen vahşiden de vahşisin.
İşte ben bunun için avcıları hiç mi hiç sevmiyorum. Kim severse sevsin.

Olmuş nefsinin kölesi geziyor dağı taşı
Vurma avcı bu ceylanı yanında yavrusu var
Ummaz avcı demişler ya diyen doğru söylemiş
Vurma avcı bu ceylanı yanında yavrusu var

Sakın kıyma hiçbir cana can veren alır canı
Katli ferman sende değil sende taşırsın canı
İnsaf eyle nefsin için öldürme bu ceylanı
Vurma avcı bu ceylanı yanında yavrusu var

Karnında yavrusu varken öldürmüşsün tavşanı
Sana asla insan demem sen bir canisin cani
Av kuralına uymadan öldürürsün hayvanı
Vurma avcı hayvanları karnında yavrusu var

Hayvanı vurup iştahla etini yiyeceksin
Anasız kalan yavruya bilmem ne diyeceksin
Selim usta derki sana canavarın birisin
Vurma avcı bu ceylanı yanında yavrusu var.