BİR ÇOBANIN İLİM VE İRFANI 22
Osman nergiz le nişan landık tan sonra ev ihtiyaçlarını tamamlamak için ev eşyalarını almaya başlarlar bunu duyan Süleyman ağa müdahale eder nergize derki ne almak istiyorsanız listenizi yapın bana getirin Osman hayır ihtiyaçlarımızı kendimiz alırız dese de Süleyman ağa derki sen bu işe karışma benim bir tek kızım var benim mülkümde onun hakkı vardır ben kızımın bütün ihtiyaçlarını ben gideririm der. Nergiz Osman a sen karışma bırakalım babam ne yaparsa yapsın der.
Süleyman ağa daha önceler ı ilçede bir müstakil ev almıştı bir aile için gerekli olan bütün eşyaları alır ve dayalı döşeli bir ev kızına artık eviniz hazır der ve bundan sonra ne yaparsanız yapın der. Osman ilçe milli eğitim müdürü olduktan sonra layık olduğu koltuğa oturmamış bütün okular ı tek tek dolaşır öğretmen arkadaşlarına ihtiyaçlarını sorar ufak ihtiyaçları kendisi karşılar diğer ihtiyaçları Kaymakamla görüşüp okulların eksiklerini tamamlar. Bir taraftan konferans hazırlıklarına başlar konferansın konusu çok uzun olduğu için birkaç güne bölerek konferansın yapılacağı yeri belirler konferansın ilk bölümünü on gün sonra başlamasına karar verir.
Nergiz ise öğretmen olmuş görevine başlamış artık ağır başlı ve öğrencilerine karşı yumuşak ve seve can bir şekilde görevine devam eder.
Osman koltuğuna oturur onu çobanlıkla küçümseyenler ı hatırlar ve kendi kendine derki ey çoban oturduğun koltuğa güvenip te kibirlenme nefsin seninle dolaşan şeytandır nefsin olan şeytana yenik düşme kimseye tepeden bakma insanın iyisi ve insana yakışan erdemliktir. Ve bir şiir yazmaya başlar
İnsanlar kusursuz olmaz demişler
Kusurdan vaz geçen insan güzeldir
Hiç kusursuz yaşayan insanların
Geçirmiş olduğu devran güzeldir
Olgun olur kusurundan vaz geçen
Zalim olur kusura devam eden
Kusurla çevreyi rahatsız eden
Yolcular kusursuz yolda güzeldir
Kimi kusurunu şöhret zan eder
Böyle alışmışsa hep böyle gider
Farkına varmadan olur derbeder
Hatasız yürüyen kervan güzeldir. Devamı yarın.