Dolar 32,2032
Euro 35,0420
Altın 2.529,08
BİST 10.646,60
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 23°C
Parçalı Bulutlu
Tekirdağ
23°C
Parçalı Bulutlu
Sal 23°C
Çar 22°C
Per 23°C
Cum 24°C

2023’TEN 2024’E TÜRKİYE

4 Ocak 2024 10:42
A+
A-

Acısıyla tatlısıyla, iyisiyle kötüsüyle 2023 yılını geride bıraktık. 2024 hepimize sağlık, mutluluk ve huzur getirsin, hepimizin yeni yılı kutlu olsun.

Peki, 2023 nasıldı?

2023 Türkiye için çok zor bir yıl oldu, zor ve uzun… Bir deprem atlattık, hâlâ yaralarını doğru düzgün saramadığımız. On binlerce insanımızı toprağa verdik; enkaz altında kalan canlar, isimsiz mezarlar cabası…

Ardından bir seçim havasıdır sardı ülkeyi. Depremi unuttuk, siyasete odaklandık. Ülkede bir siyaset rüzgârı esmeye başladı. Herkes 21 yıllık iktidarın seçimi kaybedeceğini, muhalefetinse kesin kazanacağını düşündü. Düşündürdüler.Tek adama karşı tek aday dayatması yaptılar. Rakiplerine benzediler. Öylesine inandırılmıştı ki insanlar, Altılı Masa’nın adayı dışında bir adaya dahi tahammül edemedi halkımız.Seçim kesin kazanılacaktı nasıl olsa, kiminle olsa… Tuvalet terliğini koy, yine kazanır dediler. Seçime günler kala bir cumhurbaşkanı adayı adaylıktan çekildi. Oyları bölüyor diyorlardı, o çekildiğine göre kesin şimdi kazanıyorlardı. Demokrat kisvesine bürünerek millete umutmuş gibi sunulanlar, demokrasinin kalbine hançer sokarak bir vatandaşın, bir cumhurbaşkanı adayının seçilme hakkını elinden aldılar. Bu adaya ve destekçilerine, “sarayın adamı” ve “oy bölüyor” diyenler, sarayın eski adamlarını Meclis’e taşıdılar.  Hatta seçimi kazansalar cumhurbaşkanı yardımcısı dahi yapacaklardı. Her yol mübahtı, yine olmadı. Sonuç yine değişmedi. Kaybettiler. Ülkenin hâli ortadayken, deprem, ekonomik kriz ve diğer sorunlar bu denli hat safhadayken seçimi kaybetmeyi başardılar. Tuvalet terliğini aday gösterseler kazanacaktı(!), bunlar kazanamadı. 21 yıldır değişmeyen senaryo yine tekrar etti. Büyük ortaklar yine işi başardılar. Nasıl başarmasınlar… İktidar kaybedemezdi, kaybetmezdi. Çünkü böyle bir muhalefet vardı. Hâlâ daha var. Yine aynı tiyatro sahnelendi ve el bebek gül bebek(!) bir seçim daha bitmiş oldu. 2023’ün ilk yarısını böyle tamamladık.

(Bu arada muhalif seçmenimiz seçim süreci boyunca yapılan yanlışları hiç eleştirmedi, umursamadı bile… Ne göz ardı edilen Atatürk ilkeleri ne de diğer ilkesizlikler… Hiçbiri konuşulmadı, önemli olan seçimi kazanmaktı çünkü. Kendilerine cumhuriyetçiyim, Atatürkçüyüm diyen insanlara milletvekili listelerinde “Kemalizm ırkçılıktır” diyene oy verdirip vekil seçtirdiler.Seçtirdiler diyorum ama halkımız da seçti. Seçmeselermiş, seçmeyeceklerdi, seçmemeleri gerekirdi;eğer kendilerine sıfat olarak Atatürkçülüğü ve Cumhuriyetçiliği seçiyorlarsa, eğer gerçekten öylelerse…)

Şunu hiç şüphesiz söylüyorum: Türkiye’de bu denli kötü gidişe rağmen iktidarı ayakta tutan muhalefettir, muhalefetin beceriksizliğidir. Bu iktidarla bu muhalefet ortaktır.

İsrail, Gazze’yi vurdu. İnsanlık dramından başka bir şey değildi. İnsanlık suçu işleniyordu, savaş falan değildi. Hamas’ın yaptığı da İsrail’den farksız değildi. İki taraf da insanları yaşlı, kadın, çocuk demeden öldürdü ve hâlâ daha öldürmeye devam ediyorlar. Bizim ülkemizde de Filistin’e destek vermek, zulmü haykırmak, ses olmak için yürüyüşler, eylemler düzenledi. Filistin bayrağı dalgalandı meydanlarda. Bayraklarının anlamı Osmanlı’ya isyanlarından geliyordu. Bizim ülkemizin ümmetçileri de ne bunu önemsediler ne de millî değerleri. Filistinli oldular birden. Ki Filistin, bırakın Osmanlı’ya isyanlarını, Türkiye’yi birçok uluslararası konuda yalnız bırakmıştır. Kıbrıs ve sözde soykırım meseleleri sadece başta gelenler.Mehmetçik Gazze’ye dahi dediler. Ölen kendi evlatları olmayınca, helva başka evde kavrulunca iş kolaydı. Çok çabuk ümmet oluverdik. Ah bir de millet oluversek, oluverebilsek… Hükümet tüm bunların üstüne Filistin için 3 gün millî yas ilan etti. Hamas Terör örgütünün bayrakları, simgeleri meydanlarda gezdirildi, bunun için büyüklerimiz miting dahi yaptılar. Hamas’ı Kuvayımilliye’ye benzetenler oldu.

2023 Cumhuriyetimizin 100.yılıydı. Lozan 2023’te bitecek diyenler gerçeği gördüler. Yıllardır süregelen tüm yıpratma ve değersizleştirme çabalarına rağmen 100.yıl coşkuyla kutlandı. Her konuda olduğu gibi bu konuda da herkes şunu anladı: Atatürk ve Cumhuriyet bu topraklardan silinemez! Bunu Mısır’daki sağır sultan bile anladı, millet bunu gösterdi. Anlamayanlar, anlamak istemeyenler ise işlerine geldikçe anlıyormuş gibi devam ettiler, edecekler…

….

2023’ün son haftasında, 24 saat içinde 12 şehit verdik. Ülke ayağa kalktı demek isterdim ama maalesef… Filistin için sokağa dökülenlerin ruhu duymadı. Filistin Gazze mitingleri devam etti. Şehitlerimizin evlerinin sıvası dahi yoktu. Mehmetlerimiz gariban ana babaların çocuklarıydı. 80 yaşındaki Suudi Kralı ölünce millî yas ilan edildi, Filistin için millî yas ilan edildi ama 12 şehidimiz içinmillî yas ilan edilmedi. 20 yaşındaki Mehmetlerimizin 80 yaşındaki Suudi Kralı kadar değeri yoktu. Şehit cenazesinde ana muhalefet partisinin yeni değişimci (!) genel başkanı yuhalandı.Rezaletti. Ama kozu sürekli kendileri veriyorlardı. Nasıl oluyorsa hiç olmayacak zamanda en ufak bir hareketle dahi milletin bam teline basmayı başarabiliyorlardı. Değişimin eskisinden farkı yoktu. Sözde değişimdi.

….

Yeni yıla girmemize son iki gün kala, 29 Aralık’ta -niyeyse- Arabistan’da oynanma kararı alınan Galatasaray-Fenerbahçe Süper Kupa Maçında son dakika problem çıktı. Arap yetkililer iki takımın sahaya Atatürk formaları ile çıkmalarına, İstiklâl Marşı okumalarına ve tribünlerde taraftarların açacağı, Atatürk’ün sözü olan “Yurtta sulh, cihanda sulh!” yazılı pankarta izin vermediler. -İşe bakın ki bizimkiler adamlar için millî yas ilan etti, adamlar bizim millî marşımızı okutmadılar.-Türkiye’den, daha doğrusu milletimizden çok büyük tepkiler geldi. Atatürk, İstiklâl Marşı ve bayrak her şeyimizdi. Her iki takım da bunun üzerine sahaya çıkmadı ve yurda geri döndüler. Cumhuriyet’in 100.yılında iki büyük takımın kupa maçının Arabistan’da oynanmasında kim ne diye karar aldı hâlâ bilinmiyor. Bazı büyüklerimiz bunun iki ülkenin arasını açmak için düzenlenen bir provokasyon olduğunu dile getirdi. “Yurtta sulh, cihanda sulh!” pankartından 15 Temmuz gecesini çağrıştıracak kadar alçalanlar dahi oldu.

….

Tüm bu olayların ardından2024 yılına girdik. Zamlar da bizimle,hatta bizden önce yeni yıla girdiler. 1 Ocak 2024’te İstanbul’da Filistin için yürüyüş düzenlendi. Sayın büyüklerimizin aile fertlerinin de katıldığı yürüyüşte hilafet bayrağı dalgalandırıldı. Bayrak sallayan bir kişiye yumruk atan üniversite öğrencisi genç içeri atıldı ama anayasayı çiğneyen, laikliğe aykırı iş yapanlara bırakın işlem yapmayı, müdahale dahi edilmedi. Üniversite öğrencisi suçluydu, rejimi tehdit edenler, hilafet çığırtkanlığı yapanlar suçsuz. Adalet 2024’ün ilk gününde yine sınıfta kaldı.

Elbette 2023 sadece bu olaylardan ibaret değil.

Bu yazdıklarım sadece aklıma gelip kalemimden dökülenler.

2023’ü iyisiyle kötüsüyle bitirdik.

Güzel umutlar ve dileklerle 2024’e girdik. 2024’te bizi, ülkemizi neler bekliyor; yaşayıp göreceğiz.

Sağlıcakla kalın…


Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
13 Mayıs 2024 10:38
3 Nisan 2024 10:14