Mikro Milliyetçilik(!)

Etnik milliyetçilik, etno-milliyetçilik ya da mikro milliyetçilik,milliyetin etnisite açısından tanımlandığı bir milliyetçilik biçimidir. Millî kimliği oluşturan, kültür, tarih ve ülkü birliği gibi hâkim kültür unsurların oluşturduğu millî şuur yerine; boy, aşiret, kabile, mezhep ve etniklik gibi dar kapsamlı bir şuuru benimseyen etnosentrik milliyetçilik görüşüdür. Etnik milliyetçilik, etnik grupların, millî kültürün temelini oluşturan hâkim kültürü reddederek, “milletlerin, genellikle ortak bir dil, ortak bir inanç ve ortak bir etnik soy içeren ortak bir mirasla tanımlandığı” milliyetçilik biçimidir.  O ülkenin vatandaşı olsanız dahi, bu durumlarda eğer etnisiteniz farklıysa 2.sınıf vatandaş durumuna düşebilmeniz bile mümkündür. (Wikipedia)

Tekirdağ’da da son günlerde bir Tekirdağlılık yarışı, kendi çapında bir mikro milliyetçilik aldı başını gidiyor. Daha doğrusu bir kısım insan bir başka kısım insanı Tekirdağlı olmamakla itham ediyor, yargılıyor. Candan Yüceer’in CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak ilan edilmesinden bugüne böyle bir algı oluşturuldu. Yüceer Tekirdağlı değilmiş. Doğru, Yüceer Tekirdağlı değil, daha doğrusu Tekirdağ doğumlu değil. Ama uzun yıllardır Tekirdağ’da mesleğini icra etmiş, iş yeri açmış. Burada doğmamış ama buralı olmuş.

Bir de işin ilginç yanı, sanki Yüceer bugün Tekirdağlıların karşısına çıkmış.Böyle bir algı yaratılıyor. 4 dönem bu şehrin milletvekilliğini yapan bir isme kalkıpşimdi Tekirdağlılık soruluyor. Bu da saçma. Hem de saçmalığın dik alası, daniskası.

Bu algıyı yaratanlar, kendilerini Tekirdağ milliyetçisi olarak tanıtanlar ise vakti zamanında “Biz her Türlü milliyetçiliği ayaklar altına almış bir iktidarız” diyen bir anlayışın mensupları, savunucuları. Tekirdağ’ı, Tekirdağlılığı da geçelim. Şöyle bir örnek üzerinden yola çıkalım: Mademki bir şehre Büyükşehir Belediye Başkanı olmak için o şehirde doğmak şart. O zaman Rize doğumlu sayın Cumhurbaşkanımızın İstanbul Büyükşehir Başkanlığına ne diyeceğiz?

Bir mezhep tartışması yaratılmak istendiği de ortada. Bu kasıtlı olarak yapılmıyorsa bile dillendirildikçe kasıtlı olmaktan daha kötü sonuçlara yol açacak, ayrışmayı körükleyecek. Bu ülkede birtakım ellerin on yılları, yüz yılları aşkın zamandır bu ayrışmayı yarattığı ve bu ayrışmadan nemalandıkları ortada iken, sırf bu yüzden bu topraklarda onca insanın canı yandığı ortada iken; adayların bir de mezhebi üzerinden tartışma, ayrıştırma yapmak ne kadar doğrudur? Takdir aziz milletimizin…

Faik Öztrak ise geçtiğimiz cumartesi Volkan Nallar’ın seçim ofisinin açılışında “Dünkü maklubecileri alıp bugün belediye başkan adayı yapıyorsunuz. Dün, örgüt üyesi olarak suçladıklarınızı bugün baş tacı ediyorsunuz.” şeklinde konuştu. Bırakın Tekirdağlılığı, karşı tarafın bir de bu boyutu var. Bunu pek fazla dillendiren yok.

Rakip adayın doğum yerini, mezhebini vs. dile dolayıp kendilerince siyaset yaptıklarını zannedenler, umarım çok geç olmadan içerisinde bulundukları hatanın farkına varırlar. Zira siyasetin de bir etiği var. Çiğnedikleri etik değerler, günü geldiğinde kendilerine de lazım olacaktır, tıpkı herkese lazım olacağı, olduğu ve olması gerektiği gibi.

Lakin eleştirmemiz gereken bir konu daha var. Bu sefer eleştirimiz direkt CHP’ye. Candan Yüceer sırf Tekirdağ doğumlu değil diye bu kadar tepki alıyor, daha doğrusu algı yaratılıyorken Süleymanpaşa’da Belediye Meclis Üyesi Adaylarının belirlenmesindeki dikkatsizlik neden? Tekirdağ ile, Süleymanpaşa ile alakası olmayan bir ismi sadece ikametini Süleymanpaşa’ya aldırmasıyla Belediye Meclis Üyesi Adayı yapmak hangi aklın ürünü? Kusura bakmayın ama olmayacak kozları rakiplerinize siz kendi ellerinizle veriyorsunuz. Dolayısıyla ilçede olası bir mağlubiyetinize yok yere hiç üzülmeyin.