PEYGAMBERLER TARİHİ. İBRAHİM  A.S.

İnançsızlıkları yüzünden milletler yer yüzünden silindi. Her defasında inananlar neslinden yeni milletler belirdi. İlahi kanun böyleydi. Yıkılanın yerine mutlaka bir yenisi gelirdi. Geldi.

Babil medeniyeti bütün yenilik ve haşmetiyle yükseldi. Tarihin Babil medeniyeti dediği bu medeniyette de insanlar neticede batıl yollara saptı. Batıl inançlara daldı. Batıl inanç kaynağı ilahi olmayan  Tevhid dışı inançtı. Babil halkını da bu inanç sarmıştı.

SABİLİK.

Babilliler  tek ALLAHA inanmazlar putlara ve yıldızlara taparlardı. Putları ve yıldızları ruhların sembollü sayarlardı. Onların bu inancı   Sabilik diye tanımlandı. Sabilik ruhlara ve meleklere ibadet esasından başlardı giderek yıldızlara aya güneşe ve sonunda bunlar namına yapılmış putlara tapmaya varırdı. Babil de puthaneler vardı burada putlara tapılırdı hatta devlet yönetiminde put hane bakanı bile  vardı.

Hak ölçüsünde sadece medeni olmak önemli değildi. Önemli olan hak inamca dayalı bir medeniyetti. Hak inanca sahip olan zaten medeni idi. ALLAH medeni gözüken fakat hak inançtan yoksun oluşlarıyla gerçek medeniyetten  gerçekte uzak bulunan babıl halkına peygamber gönderdi. O peygamber İbrahim di adının anlamı millet   Babasiydi.

ALLAH DOSTU. En belirgin ünvanı Halilullah idi. ALLAHIN dostu demekti. ALLAH İbrahim i dost edinmişti. ALLAH dostu İbrahim i  Kur anda şöyle tanımlamıştı. Gerçekte O inanmış kullarımızdandı. İbrahim ne bir Yahudi ne de bir  Hıristiyan di fakat ALLAHİ bir tanıyan gerçek bir Müslümandı. O şüphesiz dos doğru bir Peygamberdi.

Doğrusu İbrahim çok içli yumuşak huylu ve kendini ALLAHA vermiş bir kimse idi. ALLAHIN dostu işinde ALLAHA dönük içli yumuşak huylu yüreği yanık. Dosdoğru mümin vakar hanif ve sadık. Görevini tam yapmış ALLAH dostu tanık. Bir başka özelliği misafir  Perverliği idi. Evi yol üzerindeydi. Gelip geçen herkese yedirir içirirdi. Bu yüzden ünvanı  Ebul edyaf idi misafirler babası demekti.

Her peygamber ALLAH  tan vahiy alırdı ancak bazı peygamberlerin aldığı vahiy kitaplaşırdı. İbrahim a.s. de suhuf u vardı. Göklerin ve yerin sırları kendisine gösterilmişti. Öğretilmişti. Bunun hikmet ve sebebi  Kur an da şöyle bildirilmişti. Biz İbrahim e kesin ilme erenlerden olması için göklerin ve yerin melekutunu da öğlece  Gösteriyorduk. Nesline kitap ve peygamberlik verilmişti.

İbrahim e İshak ve Yakubu bahşettik. Soyundan gelenlere kitap ve peygamberlik verdik. Onu dünyada mükafatlandırdık. Doğrusu O ahirete de iyilerdendi. İbrahim a.s. kalbini irfana dilini burhana bedenini  Nirana çocuğunu kurbana malını dayf u ihsana teslim ve tahsis etmiş bir peygamberdi. Nitelikleri tamdı.. Büyük bir görevi vardı. Milletini  ALLAHA çağıracaktı. Dünyayı ahireti hayatı ölümü ve yeniden dirilişi anlatacaktı. Önce kendi öz nefsine baktı..