PEYGAMBERLER TARİHİ SALİH A.S. MÜMİN.
Mümin inanandı inancını savunandı. ALLAH VE Peygamberine bağlı olandı. İnsanlığı ve kurtuluşu bu bağlılıktan bulandı. Peygamberi her sözünde doğrulayandı. Müminler azgın azgın Semud idarecilerine biz onunla gönderilen her şeye iman edenleriz dediler.
Müminin imanı aşılmaz duvar. Açık nokta bulamadılar ve inatlaştılar. Sinsice girmek istedikleri yere küfür topuyla ateş açtılar. Sizin inandığınızı biz inkar ediyoruz dediler. İmanın sağlamlığı karşısında küfrün katılığı ne kadar çirkindi. Küfrün bu azgın propagandası da çaresiz sindi.
Kafir çalışır da Peygamber durur muydu. Kafiri aklından kalbinden iz anından vururdu: Salih a.s. halka seslendi şöyle dedi. Yer yüzünü ıslah etmeyip bozgunculuk yapan beyinsizlerin emirlerine itaat etmeyin. İdarecisi beyinsizse millet olurdu illet. Yöneticileri tarafından yalanlanırdı çok defa hak davet. Oysa yönetim bir anlamda demekti hak için halka hizmet.
Semud yöneticilerine bir şey gerekliydi ibret. Salih a.s. da bunu yaptı. Geçmişi hatırlattı. ALLAHLN sizi AD milleti yerine getirdiğini ovalarında köşkler kurup dağlarında kayadan evler yonttuğunuz yer yüzünde yerleştirdiğini hatırlayın. ALLAHIN nimetlerini anın. Yer yüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın. Siz buradaki nimetler içerisinde emin olarak bırakılacak misiniz. Bağların ve pınarların içinde ekinlerin ve meyvesi yumuşak hoş hurma ağaçların içinde… dağlarda neşe ve zevkle evler oyar misiniz. Artık ALLAHTAN korkun ve bana itaat edin.
Semud milleti Salih a.s. hatırlattıklarından hoşlanmadı uyanmadı ve ibret almadı. Davetinin doğruluğuna inanmadı mucize arzuladı. Eğer doğru söyleyenlerden isen bize bir mucize getir dediler.
KAYANIN DOĞURDUĞU DEVE.
Mucize Peygamberlerin Peygamberlik belgesiydi. Olağan üstü bir şeydi. Akıl kavrayamazdı. İnsanlar yapamazdı. Ancak ALLAHIN dilemesiyle ya istek yada Peygamberlerin lüzum görmesi üzerine gösterilirdi. Peygamber olmayanlar mucize gösteremezdi. Mucize istek üzerine gösterilirse isteyenlerin inanması gerekirdi. İnanılmazsa sonunda azap gelirdi. Bu gerçeği ALLAH şöyle belirtti.
Doğrusu onları denemek üzere dişi deveyi gönderen biziz. Salihe şöyle demiştik. Onları gözetle ve sabret. İstedikleri mucize geldi. Kayadan çıkan bir dişi deveydi. Ve şaştılar. Salihi aciz bırakmak istemişlerdi. Aciz kaldılar. ALLAHIN sonsuz kudretinin eseri deve inanmalarına yetmedi. Salih a.s. onlara şöyle seslendi. Ey kavmim bu size bir mucize olarak ALLAHIN devesidir. Bırakın onu ALLAHIN toprağında otlasın. Ona fenalık etmeyin yoksa siz hemen azaba uğrarsınız.
Mucize canlıydı devamlıydı göz önünde yaşamaktaydı. Meralarda otlamaktaydı. Sürüler kendisinden korkup kaçarlardı. Susayınca suyun hepsini yutardı. Semud milleti bu halde bızardı. Suyun kullanılması ALLAH tarafından şöyle esasa bağlandı.
Hem onlara haber ver ki su aralarında nöbetledir. Herkes su nöbetinde hazır bulunmuş olsun. Salih ALLAHIN bu emrini semud milletine şöyle duyurdu. İşte mucize bu devedir. Kuyudan su içmek hakkı belirli bir gün onun ve belirli bir gün sizindir. Sakın ona bir kötülük yapmayın. Yoksa sizi büyük bir günün azabı yakalar. Semud yurdunda su sıkıntısı vardı. Su aslıda azdı. Mucize deve de suyun yarısını aldı. Suya Ortak landı. Sapık yöneticiler toplandı karara vardı. Salih a.s. mi öldürecekler inananları yok edecekler. Deveyi keseceklerdi. Güçlerini deneyeceklerdi.
Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.