BEN ESKİCİYİM

Evet eskici derken hurdacı veya tarihi eski eşyaları tüccarı değilim eski yılları ve eski günleri düşündükçe ah eskiler ah diyorum.

Eskilerde Askerliğini yapmayanlara kız vermezdiler ve evermezdiler. Adamın biri oğlu askerliğini bitirip evine dönüyor. Peki neden askerlik yapmadan kız vermezdiler veya evermezdiler çünkü askerlik görevi kutsal bir görevdir. Demişler ya asker ocağı  Peygamber ocağıdır  Evet doğrudur.

Ne yazık ki şimdilerde Asker ocağının kutsal görevlerini Para ile satıyorlar Peki alıcı kim zengin çocukları. Polis trafikte dirift midir nedir ve kurallara uymayan hareketlerde bulunanlara yasaların belit tığı yüklü para cezasını yazınca ve O huysuzlar dalga geçer gibi polislere yaz yaz O benim çerez paramdır derler.

Evet Askarı bir ücretle çalışalar hamallık yapanlar inşaatlarda çalışanlar parayla Askerlik yapabilir mi  Zan etmiyorum. Gel de eskici olma.

Evet ne demiştik çocuk askerliğini bitirmiş evine dönmüş birkaç gün veya ay sonra babası derki hanımına bizim oğlumuz Askerliğini bitirdi artık onun evermenin zamanı gelmiştir. Ancak ben çocuğumu imtihan etmeden evermeyeceğim der.

Çocuğun babası büyük bir liste yazar katlar bir zarfın içine koyar verir oğluna ve derki bak oğlum  Şehre git bu listede yazdıklarımı al der ve yüklü bir para verir yolun açık  olsun der.

Çocuk yola çıkar şehre gider bir yede oturup Babasının yazmış olduğu listeyi okur listede yazılanların hiç biri bir işe yaramıyor. Biraz düşünür kendi kendine derki bu yazılanları babam ne yapacak  diyerek hayvan pazarına gider babasının verdiği parayla bir dana alır ve köyüne gider.  Babası derki oğlum neden benim yazdıklarımı almadın çocuk deri baba böyle fuzuli işe yaramayan şeylere para vermek istemedim ve bu danayı aldım der. Babası derki oğlum sen evlenmeyi hak etmişsin evleneceğin kızı ister kendin bulmaya çalış veya biz bulalım der çocuğun ismi Ahmet tir bir gün Ahmet sabah namazını camide kıldıktan sonra evine doğru giderken O saatlerde evin avlusunu süpürmüş ve yolu süpürüyordu.  Ahmet durumu kıza anlatır benimle evlenir mısın der kız derki ben nişanlıyım. Ve Ahmet köylerine yanın olan bir köye doğru yola çıkar köye yaklaşınca kızın biri tarlada çapa yaparken görür ve gider kızın yanına kolayı gelsin dedikten sonra durumu izah eder ve benimle evlenir misin der kız derki yahu sen ne görgüsüz bir adamsın evini   Ahmete tarif eder git aileni gönder bize gelsinler benim ailem de sizi soruşturur kaderde varsa olur der ve Ahmet koşa koşa evine gider durumu  Anasına anlatır ve Aileler görüşüp tanışırlar nişan takılır birkaç ay sonra düğünleri olur ve mutlu bir Aile olarak hayatlarına devam ederler. İşte eskiler böyle idi

PERVANE.