KUR’AN’DA ANILAN ESKİ KAVİMLER
3- FİL YILI, VAK’ASI
Ebrehe’nin , Kâbeyi yıkma teşebbüsü ; olay bu , başlangıc gelişimi şöyledir :
İki cihan serveri Hz. Muhammed Rasûlüllah sallallâhü aleyhis’selâmın dünyayı şereflendirdiği yılın 52 gün öncesi Habeş Hükümdarı Necaşi’nin Yemen valisi EBREHE ,Sana’da büyük bir kilise yaptırdı , maksadı dünyanın her tarafından insanların bölük bölük Mekke’deki Kabe’ye akın etmelerini önlemek , insanları burada toplayarak , onları Hıristiyanlaştırmaktı . Ayrıca doğudan gelen ticaret kervanlarını da Yemene çekmekti .
Bu Ebrehe , Yemendeki Aksum kırallığına bağlı Hıristiyan bir Sana valisi iken dünyada başka bir benzeri olmayan büyük bir kilise yaptırıp Mekke’deki Kabe’ye akın eden insanların önünü keserek buraya yönlendirip çekmek ve ayrıca ticaret kervanlarını Sana’ya yönlendirmekti . Kuleys ismini verdiği bu kiliseyi Araplardan Nukayl , bu kiliseyi kirletip büyük abdestini yapmış , pislemişti . Ayrıca kilisede yangın çıkarılmıştı . İyice öfkelenen , gazaba gelen Ebrehe büyük bir ordu ile ve ordusundaki fillerle ve Mahmud isimli fille Mekke’nin üzerine yürüdü .
Arapların bunlarla savaşacak gücü olmadığından şehri terk edip dağlara sığındılar . Yalnız Abdülmuttalip Ebreheyi karşılayarak :
– Yağma ettiğiniz sürülerimi ve develerimi geri veriniz , ben onları istiyorum .
Ebrehe de :
-Ben de zannetmiştim ki , önümde diz çökecek savaşmamamız için yalvaracaksın sandım , sen ise gelmiş develerini istiyorsun !
Abdülmuttalip :
-Ben develerin sahibiyim , onları istiyorum , Kabenin sahibi var . O onu koruyacaktır , dedi .
Sonra dönüp Kabe’de halkasına tutunup şöyle dua etti :
-Yarabbi , bir kul dahi evini düşmandan korur , sen Kabe’nin sahibisin , beytini koru . Ümit bağlandığım sensin , başka kimsem yok , sen onlardan beytini koru !
Öyle ki Ebrehe , Mekke toraklarında yayılan sürüleri ve etraftaki develeri yağmalamış onları Yemene götürmüştü. Bunların içinde Abdülmuttalib’in 200 devesi de vardı .
Yemen valisi bu Ebrehe , büyük ordusu ile içinde bir çok filin bulunduğu askerleriyle Kabe’yi yıkmak için yola çıkarak Mekke’nin üzerine yürüdü .
Fakat o da ne , ordunun önündeki Mahmut isimli fil birden olduğu yere çöküverip bir adım bile yürümedi . başka yönlere çevirdikleri zaman koşarak gidiyor, Kabe’ye doğru hiç hareket etmiyor , gitmiyordu .
Rasûlüllah Efendimiz :
-Allah fili Mekke’ye gitmekten alıkoydu ve yalnız Rasûlü ile mü’minleri oraya hakim kıldı .
Hudeybiye’de Kasva isimli devesi çökünce bazı Ashabın “Kasva çöktü” demelerine karşılık :
– Kasva çökmedi , onu fili tutan tuttu , buyurdu .
Bütün bunlar , Fil sûresinde şöyle anlatılır :
“ Rabbin fil sahiplerine ne yaptığını görmedin mi?
Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı ?
Ve üzerlerine “Ebabil Kuşlar’ını gönderdi . Onlar çamurdan sertleşmiş taşlar atıyorlardı .
Ve onları yenilmiş ekin yaprağı gibi yaptı . Böylece Ebrehe ve ordusu vücudlarındaki etleri lapır lapır dökülmüş, yerle yeksan olarak orada helâk edilmişlerdir !..