Dolar 32,4646
Euro 34,7363
Altın 2.435,13
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 20°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
20°C
Az Bulutlu
Cts 19°C
Paz 20°C
Pts 19°C
Sal 18°C

“TİYATRO HALKIN KONUŞAN DİLİ, ÇARPAN YÜREĞİ, DÜŞÜNEN BEYNİDİR” -2-

18 Temmuz 2022 12:32
A+
A-

DÜNYA TİYATROLAR GÜNÜ
Bugün tiyatrolar seyircilerine sahnelerini bir kez daha açacaklar!
Sosyal hayatta, çoğumuzun söylemek isteyip te söylemediklerini, tiyatro adamı (aktris ve aktör) sahnede söyler. Özellikle suskun ya da susturulmuş toplumlarda TİYATRO, “HALKIN KONUŞAN DİLİ, ÇARPAN YÜREĞİ, DÜŞÜNEN BEYNİDİR.”
Dahası tiyatro kültürel kalkınmanın besleyicisi ve Demokratik düşüncenin de anahtarıdır.
TÜRKİYE’DE MODERN TİYATRO FAALİYETLERİ
Yazımızın başlarında dünyada, bizde ve şehrimizde ilk tiyatrodan söz ettik. Fakat Türk toplumunda Batılı-modern anlamda ilk tiyatro faaliyetleri ne zaman başladı kısaca bu konuda bilgilerimizi tazeleyelim.
Batılı anlamda ilk oyunumuz Şinasi’nin 1859 yılında yazdığı “Şair Evlenmesi” bir perdelik komedi ve sosyal içerikli bir oyundur.
Bu yıllarda “On yılarda süreyle” tiyatro oynatma yetkisi Güllü Agop’a verilir. Agop Efendi 1869 yılında Osmanlı Tiyatrosunu ya da diğer bir adıyla Gedik Paşa Tiyatrosunu kurar ve bir çok oyunu sahneye koymakla birlikte 1873 yılında ilk defa yerli bir oyunu Namık Kemal’in Vatan yahut Silistre’sini sahneye koyar. İşte sahnede gösterisi yapılan ilk oyunumuz ve yazarımız.
Tanzimat tiyatrosu , toplumun eğitimini amaçlayan bu dönemin sanatçıları ve yazarları toplumu aktarmada en etkili araç olarak görürler.
Namık Kemal’e göre “Ahlak bakımından tiyatronun hizmeti gazetelerden , kitaplardan daha fazladır. “TİYATRO MİLLETE VERİLMEK İSTENEN MESAJLARIN EN DİNAMİK ARACIDIR .”
Sizlere uzun uzadıya tiyatro tarihimizden bahsedecek değilim. Fakat tarihimizde ilkleri bulan (Ali Beyleri, Ahmet Mithat Efendileri, Ebu Ziya Tevfik, Namık Kemal, Şemseddin Sami Ahmet Vefik Paşa) ve Cumhuriyet Dönemi’nde tiyatromuzun mihenk taşı olan Muhsin Ertuğrul Beyleri rahmetle minnetle anıyoruz.
SEYİRCİ VE TİYATRO
Denilebilir ki seyirci, tiyatronun en önemli ve vazgeçilmez ögesidir. Bir roman, şiir okuyucusu yalnızdır. Müzikte yalnız dinlenebilir. Tiyatro ise gücünü seyirciden alan, tek varlık nedeni bu olan ancak seyirci ile bütünlenen bir topluluk sanatı ve gösterimidir.
Bir oyunun gösterisi, her seyirci önüne çıkışta yeniden doğar. Seyirci, varlığı ile, oyunu ve oynayışı anlayarak yön verir, oyunu yapılan bu yargıları ALKIŞ, GÜLME, SUSKUNLUK … gibi davranış ve tepkilerle gösterir.
Oyuncular sahnede rollerini en iyi şekilde yaparken , yüce bir görevi yerine getirmenin hazzını da tadarlar.
Tiyatronun gerçek dostları seyirciler her şeyi bir kenara iterek tiyatroya gelir. Batı’da tiyatro seyircisi tiyatroya “bir tapınağa, mabede” girer gibi girer ve sessiz, saygıyla davranırlar.
Moskova Sanat Tiyatrosu’nda alkışın bile olmadığını bilmeyen yoktur. İnsan ve toplum hayatında ne yaşanıyorsa tiyatroda (sahnede) vardır. Sevgi – Sevgisizlik; Dostluk – Düşmanlık; Barış – Kavga; Sadakat – İhanet; Güven – Şüphe; İyilik – Kötülük…
Başlangıçtan günümüze tiyatro insanın mutluluğunu, erdemi, barış hissini, insanlar arasındaki kardeşliği sağlamak için var olmuştur, olmakta da, devam da edecektir .
IŞIK BURADA SAHNEDE…
UMUT BURADA SAHNEDE …

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR