ÜRETİMDE ZOR GÜNLER
Güzel ülkemin başına gelmeyen bir şey kaldı mı acaba? Depremler, seller, derken şimdi de kuraklıkla karşı karşıyayız. Yağmur olur tarlayı su basar, kuraklık olur ürün cılız kalır… Günümüzde değişen iklim şartları ve doğa olayları üreticiyi derinden etkilemekte ve tabi ki dolayısı ile tüketici de bu durumdan etkilenmektedir.
Çiftçi bir yıl boyunca çalışır ve tarladan çıkacak olan mahsüle bakar. Bütün umudu, varı, yoku o’dur. Borçlanır, harmana söz verir. Düğün yapacaktır, harmana söz verir. Ev alacaktır, harmanı bir kaldıralım der. Yani çiftçinin canı HARMAN’dır.
Dünya değişiyor, teknoloji gelişiyor, tarımsal üretim çeşitleri çoğalıyor. Topraksız tarım, dikey tarım, yatay tarım, katlı tarım gibi bir çok üretim yöntemleri mevcut. Ayrıca şuan ki su kıtlığında sulama yöntemleri de değerlendirilmelidir. İç Anadolu bölgesinde buğday, kış aylarında bile sulanmaktadır. Çünkü Trakya gibi yeterli miktarda yağış düşmemektedir. Bazı bölgelerde vahşi sulama dediğimiz salma sulama sistemi halen kullanılmaktadır. Bu şekildeki sulama yöntemi kesinlikle yasaklanmalı ve gerekirse cezalandırılmalıdır. Bazı çiftçilerimize bunun ne kadar zararlı olduğunu anlatmaya çalışsakta onlar anlamamakta ısrar etmektedirler. Aslında muhalefetin dediği gibi her köye bir ziraat mühendisi ataması yapılmalıdır. Şuan Trakya’da buğdayların ilaçlanma zamanı. Halen su başlarında ilaç kutularını bırakan çiftçiler var. 21 yy. da bunu konuşmamalıyız artık. Topraklarımızı zaten bitirdik. Üstüne birde çevreyi katletmenin mantığını anlamıyorum.
Neyse, konumuza geri dönecek olursak değişen teknoloji ve iklime ayak uydurarak ürün çeşitliliğini ve ürünlerin yetiştirildiği havzaları tekrar değerlendirerek gerekli çalışmaları yapmak son derece gerekli olmuştur. Trakya’da münavebeli ekim yapılan Ayçiçek,mısır – buğday,arpa gibi ürünlerin destekleri arttırılmalı, kuraklık, yağmur vb nedenlerden dolayı oluşan zararlar devlet tarafından garanti altına alınarak, üretimin devamlılığı esasına göre karşılanmalıdır. İthal Ayçiçek, mısır, buğday, arpa gibi ürünlerin gümrük vergileri arttırılarak iç üretim teşvik edilmeli ve değerlendirilmelidir. Bu yıl ederinin altında satılan ayçiçek gibi, çiftçiye destur babında fiyat vermek hiçbir vicdana sığmaz. Her yıl katlanan giderler bellidir. Özellikle son yıllarda bir önceki yılın 2 katına çıkan giderler ama bir arpa boyu yol alamayan gelirler ile çiftçi ezilmektedir.
Ayrıca son olarak bu ülkenin çiftçisi sadece kendisi için çalışmamaktadır. Bu ülkenin geleceği için çalışmaktadır. Bu ülkede yaşayan, yaşamaya çalışan herkes için çalışmaktadır. Askerimiz, polisimiz nasıl bizim can güvenliğimizi koruyorsa, çiftçimiz, besicimiz de siz değerleri tüketici vatandaşlarımız için toprağın devamlılığını, hayvancılığın sürdürülebilirliğini sağlamak için çalışmaktadır. Bu yüzden değerli vatandaşlarımızı da zor zamanlardan geçerken çiftçimizin, üreticimizin destekçisi olmaya davet ediyorum. Üretimin devamlılığı için hep birlikte el ele….
Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.