SAYGI
Saygı, ilişkide bulunan, iletişim kurulan varlık veya oluşumun hak, değer, inanç ve her türlü özelliğini göz önünde tutmak ve bunlara önyargısız yaklaşmaktır.
Sözlük anlamı budur.
Sizce kaç kişiyiz, akışta anlama uygun yaşayan?
Kendilerine saygı gösterilmesini bekleyen kişiler, kendisine uymayan herhangi bir düşünceyi, hemen yargılayabiliyor veya itiraz ediyor.
Kaba davranmaya, insanları incitmeye o kadar meraklıyız ki, her fırsatta tepelerine binmeye hazır bir halde bekliyoruz.
“Saygılıyım ben” diyerek, karşılıklı ilişkilerde çizgileri kendi başına çekenler, karşısındakinin ne olduğunu, ne düşüneceğini bilmezler. İhtiyaç duymazlar, çünkü alışkanlıkları bu önemli noktayı onlara çoktan unutturmuştur.
Bu tür konuların açılması ise zaten hali hazırda olan bahaneler kesesinden bir tane daha çekip karşıya vermekle veya ‘ saygısız ‘ damgası vurup uzaklaşmakla sonuçlanır.
Maalesef dejenere olan bu olgu, günümüzde artık gitgide kaybolmakta olan bir düğüm olarak kalıyor.
Ben hala senelerdir şu sözü savunurum, “Nerede en çok ne ile ilgili konuşuluyorsa, orada o eksiktir”
Çoğumuz her daim etrafından saygı beklerken, kendisi saygısızlık ediyor. Belki farkında bile değiliz bu durumun.
Cheja’nın da dediği gibi “Rüzgarın nerden vuracağı belli olmaz.” İnce düşünce diye bir şey var hayatta.
Yani bugün bana, yarın sana…
Vronsky, Anna’ya “Sana özen gösteriyorum, buna saygı duyamaz mısın?” diye sorduğunda
Anna Karenina: “Saygı mı? Sevginin bıraktığı boşluğu dolduran uydurulmuş bir şeydir” der…… Nokta.
Bu da farklı bir bakış açısı. Anna söylemiş gerekeni. Daha fazla söze gerek yok.
Hoş’ça kalın…
Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.