HIRS
Bir şeye, aşırı derece de istekli olmak.
Her şeyin aşırısının, zararlı olduğunu kabul ediyorsak, hırsın da fazlası zararlı.
Hem de insanı, mahvedecek şekilde.
Gereksiz, aşırı hırs; bazen açgözlülüğe, gereksiz öfkeye, kızgınlığa ve saldırganlığa sebebiyet verebilir.
Bu da yaşamın akışında dengemizi sarsarak, sosyal yaşamımızı ve insan ilişkilerimize zarar verecek boyuta ulaşır.
İnsanı, körelten bir olgu.
Daha iyisini yapmaya, hep daha iyi olmaya, başkalarıyla yarışa girmeye ve kendi çizgimizden uzaklaşarak körelmemize neden olur.
Kontrol edilebildiği takdirde işe yarar.
Ama bu, kişinin idealleri ve hayattan istediklerine bağlıdır.
Benimde hırslarım var elbette. Hangimizin yoktur ki?
Aynı zamanda, bu duyguyu hiç tatmamış ve hayatını bir köşeye çekilip evinde etliye sütlüye karışmadan geçirmek isteyen insanlara da gıpta ederim.
Bu da hırs sözcüğünün bir başka yansımasıdır zaten. Olmayanı, veya olması en zor olanı istemek.
Her kişinin, içinde muhakkak var olan bu duygu, birden bire ortaya çıkmaz. Tetiklenir.
Daha sonra ilerleyen zamanda, kontrol edilmelidir.
Aristoteles’in güzel bir sözü, “En büyük suçlar, zaruri olanı değil, fazla olanı elde etme için işlenir.”
Daha fazla söze gerek yok sanırım.
Hayatınızın eksik bir parçası… Bazı bazı gerek duyulsa da, motivasyon yokken ne hırsı, ne lahana tursusu ki. Dimi!
Kontrolü elinizde tutabileceğiniz, güçlü yarınlar dilerim.
Hoşça Kalın.
Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.