Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 20°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
20°C
Az Bulutlu
Cts 19°C
Paz 19°C
Pts 17°C
Sal 18°C

TEMİZLİK BİR KÜLTÜR MESELESİDİR

24 Eylül 2022 10:49 | Son Güncellenme: 24 Eylül 2022 11:03
A+
A-

Çocukluğumdan beri hep duyduğum sözlerden biridir; “herkes kendi evinin önünü süpürürse, bütün mahalle temiz olur.”
Gerçekten de öyle. O yüzden bu sözü çok önemserim ve özel yaşamımda önce kendi sorumluluklarımı yerine getirmeye çalışır, sonra da başkalarından beklerim.
Bu nedenle “ele verir talkını, kendi yutar salkımı” sözüne paralel davranan insanlardan nefret ederim.
Böyleleri, kendi evinin önünü temizlemez ama başkalarının evinin önündeki en ufak bir çöpü görür.
Bir insan yalnızca temizlik konusunda değil, yaşamının her alanında önce kendi sorumluluğunu bilir, kendi görevlerini yerine getirirse ve bunu da tüm toplum benimserse, ortada sorun diye bir şey kalmaz.
Ama maalesef ki öyle değil.
Bazen kendi kendime soruyorum; biz neden böyleyiz? diye.
Sorumun cevabını biliyorum aslında. Eğitimimiz eksik.
Çocukluğumuzdan beri beyinlerimize evde, okulda, sosyal çevrede oldukça fazla bilgi yükleniyor, davranış kurallarını öğreniyoruz ama birçoğumuz için günlük yaşamımızda gereken bazı davranışları edinmek mümkün olmuyor.
Oysaki başta aile içinde olmak üzere okulda, iş yerinde, sokakta, her yerde uygulamamız gereken davranış kuralları var. Ve bunu da ömrümüz boyunca hem kendimize hem de başkalarına saygı olarak, başkalarının hakkını, hukukunu çiğnememek, toplumsal kuralara uymak ve sağlıklı bir ortamda yaşamak adına yerine getirmeliyiz.
Ama öyle olmuyor işte!
Bu nedenle birçoğumuz oturduğumuz apartmanda, yaşadığımız mahallede, her gün gelip geçtiğimiz sokakta, yürüdüğümüz kaldırımda, bizi ve başkalarını rahatsız eden hiçbir şeyi görmüyor, duymuyor, ilgilenmiyoruz.
Duyarsızız yani.
Sokak çöpten geçilmiyor. Ama kimsenin umurunda değil. Adam evinin banyosunda tadilat yaptırmış, koskoca küveti almış getirmiş, çöp konteynırının yanına bırakmış. Hem de bir dolu tahta parçasıyla birlikte.
Başka biri sokak ortasına inşaat kumu dökmüş, harç karıyor, kullandığını kullanıyor, fazla geleni orada bırakıp gidiyor.
Sokağın iki yanını da park eden araçlar işgal etmiş. Belediyenin süpürme aracı kenara yanaşamadığından, ortada ne varsa alıp gidiyor. Kenarlar pisliğiyle kalıyor.
Yaya olarak dolaşan bir temizlik görevlisi, kendine verilen alanı elindeki süpürgeyle süpürmeye kalksa, bir haftada temizlemesi mümkün değil.
Acaba mahalle muhtarı ya da belediyenin ilgili birimini arayıp söylüyor muyuz?, “Biz daha temiz bir ortamda yaşamak istiyoruz” diye.
Hiç sanmıyorum.
Çünkü o sokaktaki çöplerden biri de ya bize, ya çocuğumuza ya da bir tanıdığımıza ait.
Bu nedenle sokağı kirletenleri ve temizlemesi gerekenleri uyarmıyoruz.
Kendi kapımızın önünü süpürmüyoruz ki, bunu yapalım.
Temizlik bir evin, bir sokağın, bir şehrin vitrinidir. Ama öncelikle bir kültür meselesidir.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR