Dolar 32,4615
Euro 34,7745
Altın 2.420,41
BİST 10.045,74
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 19°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
19°C
Az Bulutlu
Per 19°C
Cum 16°C
Cts 20°C
Paz 19°C

UZAK DURULMASI GEREKENLER

19 Eylül 2022 13:39
A+
A-

Bazı insanlarla arkadaş, dost olmadan önce iyi gözlemlemek, davranışlarına çok dikkat etmek gerekir. Önemsemez, pas geçerseniz, iş işten geçtiğinde pişman olursunuz.
Onlardaki farkı fark etmek kolaydır aslında. Mesela kullandıkları eşyalar kir pas içindedir. Arabası varsa içi, dışı pislikten görünmez. Telefonu kırık-dökük, çizik çiziktir. Ayakkabılarını boyatmak bir yana, silmez bile. Gözlüğü varsa yağdan, tozdan önünü göremez. Kıyafetinin her yanı leke içindedir.
Anlayacağınız kullandığı her şey ya bozuktur ya kırık ya da pistir.
Hiçbir şeyin kıymetini bilmez, korumaz, oraya buraya atar. Bazen bir yere bıraktığı eşyasını aradığında bulamaz, bulduğu zaman da bıraktığı gibi alıp kullanmaya başlar. Temizleyip, silip, temizlemez.
Bu kişilerin insan ilişkileri de böyledir.
Kırık-dökük, kirli, kavgalı, bir dargın bir barışıktır. Kiminle nasıl konuşacağını bilmez. Kimin kalbini kırdığını, kimin kendine küskün olduğunu anlayamaz.
Bir yerde tartışıp, bağırıp, çağırdığı kişiyle, başka bir yerde hiçbir şey olmamış gibi sarmaş dolaş olup, sohbet etmek ister. Ama başka bir ortamda yine bu kişilerle anlaşamayıp, bozuşurlar.
Kimin dost, kimin düşman olduğunu bilmedikleri gibi, kendileri de ne dost seçmesini bilir, ne dost olmasını.
Tıpkı eve gelirken tozdan, topraktan, yağmurdan, çamurdan görünmeyen ayakkabılarını kapının önünde her birini bir tarafa fırlatanlar gibi.
Tıpkı, yolda çukura düşmesini önleyen, ağaca toslamasına engel olan gözlüğünü gelişigüzel bir yere koyanlar gibi. Tıpkı bedenini her türlü dış etkiden koruyan kıyafetlerini çıkardıktan sonra ulu orta atanlar gibi.
Çantasını koltuğun üzerine, ceketini yatağın üzerine fırlatanlar gibi.
Böyle kişiler ne insan kıymeti bilir, ne de eşya mal, mülk. Onlar için her şey sonuna kadar kullanmak içindir. Kullanırken bile bir daha gerekebilir diye koruyup, kollamaz, iyi davranmazlar.
Bu yüzden kirli, bozuk, kırık-dökük eşyalar içinde, dargın, kalbi kırık, öfkeli, husumeti olan insanlar arasında yaşarlar.
Ama böyle yaşadıklarını da anlamayıp, farkında olmadıkları gibi, bunu kendilerine söyleyenleri de sevmezler.
Bu tür kişilerden ne köy olur ne kasaba.
Böyle kişilerden arkadaş, dost, yoldaş da olmaz. Bunlara güven olmayacağı gibi, herhangi faydalı bir davranış da beklenmez..
Bir şey verilmeyeceği gibi istenmez de. Çünkü ne zaman ne yapacakları belli olmaz. Ne zaman ne söyleyeceği, hangi köşede karşınıza dikileceği bilinmez.
Böyle kişilerden uzak kalmak, insanın kendine yapacağı en büyük iyiliklerden biridir.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
30 Nisan 2024 10:09
15 Nisan 2024 10:32