Kişinin kendisine sorabilmesinin zor olduğuna inandığım sorudur.
Akıp giden yaşamdan, hengameden bir adım uzaklaşmamızı gerektirir.
Tatmin edici cevabı bulmaksa en zor kısım.
Aklınıza ilk gelen cevapların toplumsal veya ekonomik normların gerektirdiklerine göre şekillendiğini fark edersiniz.
Sonra bu normları sorgulamaya başlarsınız ve özne olarak kendinizi ayırmaya, soruya bir de öyle yanıt bulmaya çalışırsınız.
Yanıt bulduktan sonra ne olur?
Orası da ayrı bir muamma.
Bu sorgulamayı yaptıktan sonra kişinin yaşantısının değişme olasılığı, nedir peki?
Gerçi önemli olan soru da sormak değil sanki.
Harekete geçmek.
Değil mi?
Bir de zorlu hayat şartları var elbette. Büyüyerek devam eden zamlar.
Hareket edemez olduğumuz için, ne isteklerimizi düşünmeye, ne hayal kurmaya, ne de gerçekleştirmeye imkanımız var.
Ne çok zorlaştı yaşamak.
Herkes birbirinden bile kaçar oldu. Akış değişti. Psikolojik değişimleri hiç söylemiyorum bile…
Bir tutam mutluluk bir tutam huzur.
Hepimizin istediği bu..
Sevdiklerinizle her anınızı dolu dolu ve sevgiyle yaşayın.
Her nerede yaşanıyorsa.
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.
