Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 17°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
17°C
Az Bulutlu
Pts 17°C
Sal 18°C
Çar 18°C
Per 21°C

Ne olacak bu Süleymanpaşa’nın hali?

16 Eylül 2023 11:00
A+
A-

Bir gazeteci ağabeyim vardı, rahmetli oldu. Ne zaman karşılaşsak “memleket batmış” derdi. Ben de “abi iyi söyle, iyilik gelsin başımıza. Batmış diye diye, batıracaksın vallahi” derdim.

Şimdi de kendi kendime diyorum “Ne olacak bu memleketin hali?” diye. Ama ben Süleymanpaşa’yı kast ediyorum. Böyle söylememin nedeni de; nereye gitsem, hangi sokağa girsem karşıma ya metruk bir ev çıkıyor ya da yıkılmış bir binanın çöplüğe dönen arsası. Bazılarının etrafı çitlerle çevrilmiş, çitlere asılan levhalarda “dikkat, girmeyiniz” veya “araç park etmeyiniz” yazıyor, bazıları da öylece bırakılmış. İçinde yabani otlar, ağaçlar büyümüş, önüne gelen bir şey atmış, çöplüğe dönmüş.

Tabii insanın gözü bunları görünce canı sıkılıyor. Hele de benim gibi yaşadığı yerin modern, çağdaş, bakımlı, temiz ve düzenli olmasını isteyen biri için bu tür yerler çok moral bozucu oluyor. Sonra da kendi kendime söyleniyorum.

Söylenmenin ötesine geçip, yazıyorum, video görüntüsü çekip yayınlıyorum. Hatta ilgililerine soruyorum, “neden böyle?” diye. Ama bugüne kadar olumlu bir sonuç almış değilim. Hatta son zamanlarda bırakın bu çöplüklerden kurtulmayı, evimin bulunduğu sokağın süpürüldüğüne bile şükrediyorum.

Aslında böyle şeylerin yapılmasını sağlamak için gazeteye yazmak, televizyonda haber yapmak ya da ilgilisine şikayet etmeye gerek kalmamalı. Bunlar her yerde ve her zaman rutin olarak yerine getirilmesi gereken hizmetlerdir.

Ama nedendir, niçindir bilmiyorum ama bir şehrin, hem de merkez ilçenin, turizm konusunda iddialı bir kentin adeta tel tel dökülmesine bir anlam veremiyorum.

Çünkü bu ülkede yasalarla çerçevelenmiş bir görev bölümü ve yükümlülüğü var. Buna göre her kurum ve kuruluş ile yetkili makamların hangi görevi yerine getirmekle yükümlü olduğu açıkça belirtiliyor.

Yani bir vatandaşın ya da vatandaşların bir apartmanı yıkılmış veya yıktırılmışsa, onun arsasına yeni bir bina yapılana kadar orasının düzeltilip, etrafının çitlerle çevrilip, uyarı levhaları asılması gerekir. Bunun yapılması da kanunen zorunludur. Yapmayanlar için yaptırım uygulanması gerekir. Bunu yapacak olan da belediyelerdir.

Yapmayan belediye yetkilisi görevini ihmal ediyor demektir. Çünkü orada meydana gelebilecek her türlü olumsuz durumla ilgili olarak, o yerin sahipleri ve onları uyarıp, önlem alınmasını sağlamayan belediye yetkilileri sorumludur.

Süleymanpaşa’da bulunan bu tür yerlerin akıbetinin ne olacağını sorduğum Belediye Başkanı Hüseyin Uzunlar, olayın bilincinde ve farkında olduklarını belirtip, “maalesef ki bu güne kadar bunlarla ilgili başarılı bir çalışma mümkün olmadı” deyip, nedenlerini de açıkladı. Nedenlerinden biri de çöplüğe dönen arsalar çok ortaklı olunca, onlara ulaşmak ve yaptırım uygulamak mümkün olmuyormuş.

Bence bu mazeret değil…

Bu olayı altı ay kadar önce Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak’a da sormuştum o da, “Ben ilçe belediye başkanına, buraların temizlenip, etraflarının çitle çevrilmesi için bir proje hazırlatalım, maliyetini çıkaralım ve şehri bu çirkin görüntülerden kurtaralım demiştim. Ama hala bir cevap gelmedi” demişti.

Benim anladığım kadarıyla bu sorunu görmezden gelme gibi bir durum söz konusu. Yoksa iş belli, yapacak kurum belli. Kazmayı, küreği elime alıp, benim yapacak halim yok. Zaten bana ait öyle bir arsa olsa, çoktan temizleyip, etrafını çitle çevirmiştim.

Vatandaş sorumlu davranmıyor, belediye görmezden geliyor.

Böyle bir yer bizim apartmanın yanında da var. Bazen yabani otların arasından bir kirpi fırlayıp, sokağı geçtikten sonra, kediler için bırakılan yiyeceklerden yemek için, karşı apartmanın bahçesine giriyor. Korkuyorum, orada büyüyüp, bir gün bize oklarını fırlatacak.

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR