Dolar 32,4375
Euro 34,7411
Altın 2.439,70
BİST 9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 17°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
17°C
Az Bulutlu
Pts 17°C
Sal 18°C
Çar 18°C
Per 21°C

Vefasızlığın yarattığı boşluk

21 Eylül 2023 13:47
A+
A-

Sadece “vefa nedir?” diye sordum, bazı iş arkadaşlarıma.

“İstanbul’da bir semttir. Onun dışında başka bir şey değil. Ben vefa olduğuna inanmıyorum.”

“Vefa bozası var. Başka bir şey bilmiyorum.”

“Minnetten kaynaklı bağlılıktır. Hayatımızın belli kısımlarında bize yardımcı olan kişilere olan manevi borcumuzdur.”

“Minnet duymaktır. Babama hep minnet duymuşumdur. Ondan çok şey öğrendim.”

“Yapılan bir iyiliği karşılıksız bırakmamaktır. Vefalı biri olduğumu düşüyorum.”

“Boş…”

“Okulda bir arkadaşım vardı, adı Vefa’ydı.

Yedi kişiden yukarıdaki cevapları aldım.

Bir de Google amcaya sorayım dedim, “vefalı insan ne demektir?” diye, bana şu cevabı verdi; “Görülen iyilikleri unutmamak, iyilikte bulunanlara misliyle veya daha güzeliyle karşılık vermeye devam etmektir. Böyle olanlara “vefakar insan” denir. Zıddı nankörlüktür.”

***

Bana göre de öyle. Herkes için de öyle olması gerekir.

Ama bazen insan öyle nankör kişilerle karşılaşıyor ki “yapmasaydın” deyip, geçiyor.

Bu nasıl bir kişiliktir, nasıl bir karakterdir ki, yapılan bir iyiliği bir kalemde silebiliyor, anlamak mümkün değil.

Demek ki iyiliğin ne olduğunu bilmiyor. Demek ki o güne kadar kimseye bir iyiliği dokunmamış. Demek ki nankör bir yapısı var.

Böyle insanlara ölse bir damla su vermemek gerek ama, içinde insanlık olan bunu yapamaz. “Vermeseydin” diyeceğini bile bile verir. İnsan olmak da zaten böyle bir şeydir.

Hani bir atasözü vardır; “iyilik yap, denize at, balık bilmezse Halik bilir” diye.

Anlamı; “hiçbir karşılık beklemeksizin iyilik yap, senden iyilik gören bunu bilmese de, Allah bu eylemini bilir, böylece sevap kazanmış olursun.”

Bana göre iyilik sevap kazanmak için de yapılmamalı. Yani kulundan beklenilmeyeceği gibi, Allah’tan da beklenilmemeli. Yoksa insan el uzattığı herkesten bir karşılık bekler. Beklentisine kavuşamayınca da hayal kırıklığına uğrayıp, üzülür. Allah’ın sevap yazıp yazmayacağını da yine o bilir. Takdir onundur.

Ama günümüzde maalesef ki vefa diye bir şey kalmamış. Her ne kadar insanlar öyle görünmeye çalışsa da, diliyle öyle olduğunu söylese de, bence çoğu kişi kalbiyle söylemiyor ve gönülden gelerek de kimseye yardım eli uzatmıyor. Yani olay al gülüm ver gülüm işine dönmüş durumda. Birine bir gün çay ısmarlasa, ikinci gün onun kendisine ısmarlamasını bekliyor. Aksi takdirde kendini kullanılmış gibi hissediyor.

Hele de saflığından dolayı başkalarından hep kazık yemiş, aldatılmış, kandırılmış birinin, aksini düşünmesi beklenilemez. Böyleleri herkese vefasız ve nankör gözüyle bakıp, o düşünceyle yaklaşır.

Zaten bazı davranışlar bulaşıcıdır. Veba gibidir. Her şeyi silip, yok eder. Vefasızlık da tıpkı veba gibi bence. İnsandan insana geçer, kuşaktan kuşağa uzar gider. Çünkü vefasız biri bu davranışının iyi bir şey olduğuna güzel bir kılıf uydurur ve karşısındakine öyle sunar. Vefasızlığının bahanesi vardır. İşin kolayına kaçar. Borcunu ödemeyip, üstüne yatar. İşte bu yüzden yukarıdaki iş arkadaşlarımdan biri “boş” dedi.

“Kime ne iyilik yaparsan yap, sonuç sıfır” diyor yani.

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR