Geri dönüşümün isimsiz kahramanları
Sizlerin de dikkatini çekti mi bilmiyorum ama benim çekti. Çöp kutularını karıştırarak rızkını temin eden vatandaşlarımız güneş doşarken iş yerlerine koşup, aynı işi yapan kişilerle köşe kapmaca oynayarak gün boyu çalışırlar.
Onların yıllık izinleri yoktur, dini ve milli bayram günlerinde de izinleri yoktur. Günübirlik bulup, günübirlik harcar, bu yüzden de hergün çalışmak zorunda kalırlar. Ben onlara “Geri Dönüşüm Hizmeti Veren” insanlar (GDHV) diyorum. Onlar, bana göre geri dönüşümün isimsiz kahramanlarıdır.
Bazıları işe yürüyerek gider, bazıları at arabasıyla, bazıları da donanımlı mobilet ya da bisikletleriyle… Onlar işlerini titizlikle yaparlar. GDHV’ler; ülkemize iki türlü hizmet verir: Hem para kazanarak işsiz sayısını azaltır hem de topladıkları malzemeleri yaşam alanlarından uzaklaştırarak, çevrenin temiz kalmasına hizmet ederler.
Topladıklarını ayrıştırdıktan sonra imkanları varsa alıcıya kendisi ulaştırır, imkanı yoksa evine gelen aracı vasıtasıyla yapar. Öyle veya böyle fark etmez, toplanan atık maddeler sonunda alıcıya ulaşır.
Geri Dönüşüm Hizmeti verenlerle karşılaşırsanız bazılarının kadın olsun ,erkek olsun giyimli ve kuşamlı olduklarını görürsünüz .Bu grupta olanlar genellikle bakışlarını sizden kaçırırlar veya saklarlar, sadece yol kenarına atılan para pul gibi pahalı malzemeleri toplayarak yürüyüşünü yaparlar . Diğer bir grupta da olanlar da normal giyimli olup bakışlarını sizlerden saklamazlar, selam da verirler selam da alırlar ,bunlarda, yol güzergahlarına atılan satış değeri olan bira şişelerini, alüminyum bira kutularını, plastik su şişelerini ,su kaplarını ve demirleri toplarlar ama asla çöp kutularını karıştırmazlar .
Üçüncü gruptakiler ise fakir fukaradırlar ve giysileri de fakir görünümündedir, sizlerden de asla bakışların kaçırmazlar, selamlarını da sizlerden de esirgemezler. işte bu grubun üyeleri çöp kutularından her türlü geri dönüşüm malzemelerini topladıkları için geri dönüşüm sektörüne en büyük hizmet veren ve en ağır yükü de taşıyan fedakarlardır. Onlarla konuştuğunuzda tek tük olsa da bazıların yüksek okullu ,bazılarının lise mezunu olduklarını ,çoğunlukta olanların da ilkokul mezunu olduklarını görürsünüz.
GDHV’lere ‘’niye bu geri dönüşüm işini yapıyorsunuz ?’’diye sorduğunuz da size” ne yapalım? iş arıyoruz bulamıyoruz , işimiz yok, gücümüz yok ama ailemizi geçindirmek mecburiyetindeyiz ‘’derler.
İster istemez siz de, niye ve niçin çağdaş ülkelerde yaşayan insanlar bizim yurttaşlarımıza göre daha iyi ,daha huzurlu , daha güvenli koşullarda yaşıyorlar? Niye ve niçin çağdaş ülkelerin insanları rızıklarını çöp kutularından toplamıyorlar da sayıları azda olsa azar azar gittikçe çoğalan bizimkiler niye ve niçin topluyor? diye de düşünür durursunuz.
Ben Adana’da olsun, Mersin’de olsun, Karaman’da olsun yürüyüş güzergahımda karşılaştığım GDHV’lerle konuşur , sohbet ederim ve sorular sorarım. İnanın sorunları üç aşağı beş yukarı birbirine benzer veya birbirleriyle örtüşür. Sorun genellikle: “işsizlik sorunu, sosyal hizmet yardımlarından yeteri kadar yararlanamama veya hiç yararlanamama sorunu , pahalılık sorunu ve Suriyeli sığınmacılardan kaynaklanan sorunlardır”. Ben sadece sizlere Karamanlı bir GDHV’le ilgili konuşmamı vereceğim :
‘’Karamanda yürüyüş yolumda sabahın erken saatlerinde zaman zaman gördüğüm çöp kutusunu karıştıran kişiye ‘’nerelisiniz bey ?’’ deyince bana : ‘’efendim , Karamanlıyım ve aşağı mahallede oturuyorum’’ dedi . Siz emekli misiniz? Çünkü yaşınız buradan öyle görünüyor: Evet Amca’’ Ben emekliyim ,özel bir şirketten, emekliyim ama aldığım parayla geçinemiyoruz. Gördüğünüz gibi geri dönüşüm işini yapıyorum diye siz ne güzel benimle konuşuyorsunuz ama bazıları da benim çöp kutusundan atık topladığımı görünce beni aşağılıyor , burun kıvırıyor ve sonra içini çekerek ellerinizden öper torunlarım var ,yanıma geldiklerinde dedeleri olarak benden beklentileri var, ama karşılayamıyorum doğal olarak torunlarım benden harçlık vermemi bekliyorlar ,ama ben aldığım parayla Avrupa da yaşayan emekli Karamanlılar gibi ailemi geçindiremiyorum ve deniz kenarına yine ailemi götüremiyorum, bunun için geri dönüşüm işine başladım ’’dedi .Sonra yüzüme baktı ‘’ Çok şükür bu işe başladığımdan bu yana torunlarıma karınca kararınca ucuz da olsa hediye alabiliyorum ‘’dedi .Ben de’‘ siz günde kaç lira kazanıyorsunuz’’ deyince ‘’ben şimdi günde 50 tl kazanıyorum , buradan da aldığım parayla da muhannete muhtaç olmuyorum’’ deyip ekledi ‘’ amca bundan önce kazancım biraz daha iyiydi ‘’ . Niye şimdi azaldı ? .‘’ şimdi hem geri dönüşüm işi yapanlar artı , hem Suriyelilerde bu işe bulaştı ’’ dedi .’’Sizler çöp kutularından ne tür atıklar topluyorsunuz’’ ? Ben ‘’ kağıt ,plastik şişeler ,alüminyum kutular ve demir topluyorum ‘’ .Siz ‘’ topladıklarınız her bir atıktan kaçar lira kazanıyorsunuz ?
‘’Kağıtların veya karton kutuların kilosunda 2.5lira, plastiklerin kilosundan 5 lira ,Alüminyumların kilosundan 10 lira demirin kilosundan 20 lira kazanıyorum Amca onur kırıcı olsa da çok şükür el aleme muhtaç olmadan geçinmeye çalışıyorum dedi ve sonra ama hükümetimiz benim gibi emeklilere yeteri kadar bakmıyor , beni görüyorsunuz buraya her gün sabah namazını kıldıktan sonra geliyorum yollarda gördüğüm çöp kutularını karıştırarak geliyorum inanın henüz sabah kahvaltısını yapmadan buraya geldim , işimi bitirip eve gidince yapacağım . Amca lakin size bir şey daha söylemem gerekir sorumsuz meslektaşlarımın bazıları çöp kutularından atıkları çıkartırken beğenmedikleri atıkları saçarak atarak çöp kutularının etrafına kirletip pisletiyor sonra da hiçbir şey olmamış gibi çekip gidiyor ,bunun yapılmaması lazım . Bu durum hem beni üzüyor hem de çevremizi rahatsız ediyor’’ deyip yanımdan ayrıldı.
Ben bu kişinin arkasından hayran hayran baka kaldım ‘’keşke dilencilerde, el alemin sırtından geçinen parazitlerde , dinci bezirgancıların da bu beyefendiden ders alsalar ‘’dedim .
Geri Dönüşüm Hizmeti Verenlerin ülkemiz ekonomisine katkıları:
GDHV emekçilerin çöp kutularından topladıkları kağıt ,karton ,cam ,alüminyum demir ,plastik gibi malzemeler geri dönüşümü yapılan işletmelere teslim edilince sanayisel değerlendirilmelere tabii tutulur sonra umut var olan atıklara ’’çeşitli fiziksel ve kimyasal işlemler uygulanarak ikinci bir hammaddeye dönüştürülür yani yeni malzemeler oluşturularak kamunun hizmetine sunulur .Böylece işlemler sonucunda elde edilen yeni malzemeler sayesinde dövizimde de bir tasarruf sağlanmış olur Ayrıca toplanmış atıkların toplam miktarlarında bir azalma olacağı için de atıkların da çevreye ve doğaya vereceği zarar miktarlarında da kendiliğinden önemli bir de azalma görülür ..Kağıtların, karton kutuların toplanması ve kağıt hamuruna katılmasıyla da bir çok ağacın kesilmesi böylece engellenmiş olur Diğer bir deyişle ne kadar kağıt toplanırsa o kadar ağacımızın ,oranımızın korunmuş
Dostlarım yörenizde ne kadar çok atık toplanırsa biliniz ki o kadar da çevrenizde kirlilik, pislik ,pisliğin neden olduğu kokuların yoğunluğu azalır ,doğa ve kaynakları fuzülü yitirilmez , su kullanım miktarların da fazla eksilme olmaz ,çevreniz korunarak yörenin ekolojisi zindeleşir ,etrafınızda mikropların yayılma olasılığı azalır ve temiz hava almamız da daha olanaklı hale gelir.
Çağdaş Ülkelerde Geri dönüşüm Hizmetleri Nasıl Oluyor ?
Çağdaş Ülkelerde geri dönüşüme tabii tutulan atıklar ayrı ayrı renkli çöp poşetlerine konulması zorunlu kılınmıştır. Buna uymayanlara cezai müeyyide uygulaması yasal hale getirilmiştir . Her bir aile atıklarını örneğin; sebze atıklarını mavi renkli poşete ,plastikler yeşile ,cam kırıkları kırmızıya ,şişeler sarıya ,metaller beyaza ,piller turuncu renkli poşete yerleştirip belirlenmiş saate evlerinin önünden geçen çöp arabasına teslim edilir ve/veya her aile sorumlusu olsun ,apartman sorumlusu ayrı ayrı renkli atık özelliğini taşıyan poşetler yani ayrıştırılan atıklar yetkililerinin yerini belirlediği mahalde belirli yerlere konulmuş büyük konteynerlere konulur ve sonra görevliler tarafından teslim alınıp çöp ayrıştırma merkezlerine götürülür .Buradan anlaşılacağı üzere her bir atık maddesi öteki grupta olan maddelere bulaşmadan fiziksel ,kimyasal işlemler sonucunda ham maddeye dönüştürülmesi sağlanmış olur Şayet poşet sokakta ,olur ya ,bırakılırsa veya çöp kutusunun etrafına bırakılırsa , bırakanlar araştırılır bulununca da trafik cezası gibi para cezası kesilir.
Buradan da anlaşılacağı üzere ,en çok takdire şayan olan, her ailenin kurallara uyması ,kurallara uymayanların cezalandırılması ve atıkların ayrı ayrı renklerde poşetlere konularak belirlenmiş yerde buluna çöp kutularına atılmasıdır. Bu yöntemlerin uygulanması sonucunda da her sokakta ,her caddede ve her mahallede atık kokusu ,atıklarında sağa sola atılması engellenmiş oluyor . Her zaman vurguladığım gibi ‘’eğitim ve kültür düzeyi iyi olan medeni ülkelerde ne çevrede ne mahallede kavga olur ,ne koku olur ne pislik olur . ne de hastalık mikrobunun yayılması söz konusu olur nede bizim ülkede olduğu gibi çöp kutularının etrafı çöplük olur’’.
Darısı Ülkemizin Başına