Dolar 32,2120
Euro 34,7638
Altın 2.423,53
BİST 10.204,24
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 17°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
17°C
Az Bulutlu
Sal 18°C
Çar 18°C
Per 19°C
Cum 21°C

SUÇLUSU İNSAN SORUMLUSU KADER  (2)

12 Aralık 2023 14:02
A+
A-

Gelin birlikte ‘’sera gazı, sera gazı emisyonu ve küresel ısınma nedir? Zararları nelerdir, görelim ve sonra çözüm yollarını arayalım.

Kimyasal yapıları farklı türdeki gazların emisyonları sonucu ortaya çıkan  küresel ısınmanın canlılara ve  çevreye verdiği zararlarla ilgili haberler yazılı-sözlü basının  ve kamu oyunun gündemini  sıkça işgal eder oldu. Bu olumsuzlukların sorumlusu ‘atmosferde  değişik  oranlarda ve dengesizce biriken “Karbon dioksit, Metan gazı. Nitröz Oksit, Hidroflorür karbonlar, Perfloro karbonlar, Sülfürhekzaflorid”   gibi gazlardır. Bilim insanları bu gazlara  “Sera  Gazı‘’ adını vermişlerdir.. Sera gazları  atmosferin üzerini   yorgan gibi sarıp sarmalayarak dünyamızı  ısıtır. Yine bilim adamları: “Eğer bu sera gazları olmasaydı, yeryüzünün ortalama sıcaklığı -18°C civarında olurdu; belki de Dünyamız,  Mars gibi yaşanmaz olurdu” diyor:

Ulu Tanrı bunu bilerek ve hesap ederek yarattığı bütün varlıkların hayatlarını huzurlu  ve rahat  bir şekilde  sürdürebilsinler” diyerek  evrende öylesine güzel bir denge kurmuş  ki, ne  sera gazları atmosferde  birikiyordu,  ne de o  sera gazları  gezegenimize zarar veriyordu.  Bu güzelim olağan  yaşayış tarzı,  dengesi ve düzeni sanayi devrimiyle, fosil yataklarının kömür, doğalgaz ve  petrol ürünlerini kullanımına kadar  sürdü. Sonra ne yazık ki,  bu doğal denge insanoğlunun elinin değmesiyle bozuldu. İklimler değişti; hava, su, toprak kirletildi. Kuraklıklar, çölleşmeler başladı. Kış mevsimi sonbahar gibi oldu; sıcaklıklar arttı, zamansız vakitli vakitsiz yağışlar, sağanaklar meydana gelir oldu. Buzullar bile yavaş yavaş erimeye başladı. Okyanuslardaki su seviyesi yükseldi, toprak kaymaları arttı. Seller, kasırgalar sık görülür oldu. Haziran ayında ve hatta Eylül’de bile İç Anadolu Bölgesi’ne dolu düştü. Tabii bu olumsuzluklar tek bir yerden kaynaklanmıyor; sorun bir bütündür. Yarınlarımızda bu olumsuzlukların sürmeyeceğini kimse söyleyemez. Ancak önlemler alınır ve alınacak önlemlere uyulursa,  küresel ısıma eskisi gibi zarar vermez.

 

    Bu Önemler Nelerdir?   Sırasıyla Görelim:

*Aşırı nüfus artışı engellenmeli, sığınmacılar ülkelerine derhal geri gönderilmelidir. Çünkü kişi sayısı arttıkça atıkları, artıkları ve CO2 salınımı da artar. Çevreyi kirletme ve kirlenme oranları da artar.

*Fazla yakıt harcayan araçlar trafikten veya hizmetten kaldırılmalıdır.  Bu araçlar eski teknoloji kullanılarak üretildiği için zehirli egzoz gazlarının atmosfere salınımları  ve böylece atmosferdeki  sera gazlarının  yoğunluğu da  artar. Bunun için düşük emisyonlu araçların ulaşımda kullanılması gerekir. En kısa zamanda da. benzinle motorinle çalışan araçların sayıları azaltılmalı, yerine de  elektrik enerjisiyle  çalışan araçların kullanılması teşvik edilmelidir.

*Özel araç kullanımı mutlaka en az düzeye indirilmeli, halkımız  toplu araç kullanımına özendirilmelidir

*Şehirlerde yeşil alanları tahrip edilerek yerine AVM rezidansları, TOKİ binaları yapılmaktan vazgeçilmelidir. Yeşil alanlar “yeşil alan” olarak kalmalı; plansız- programsız ve  şehrin güzelliğini  bozacak şekilde  betonlaştırma sevdasından vazgeçilmelidir.

*Dere tepe dahil  her yerde her bir boş  alanda ağaçlandırma faaliyetleri sürdürülmeli,  ağaçlandırma işini yapanlara da  devletimiz tarafından  para desteği sağlanmalıdır Bilinmelidir ki ülkemiz  ne kadar  yeşilliğe bürünürse, büründürülürse, atmosfer de o denli  CO2 yoğunluğunda düşüş görülür , sera  gazların  etkisinde azalma  olur.

*Konutlarda kalorisi düşük, kalitesiz kömürler ısınma veya yakıt amaçlı olarak kullanılmamalıdır kullandırılmamalıdır onun yerine doğalgaz kullanılmalıdır.

*Atmosfere sera gazlarının özellikle CO2, kükürt, azot ve diğer gaz bileşenlerinin salınımı yapan sanayi işletmelerini sayıları artırılmamalı; mümkünse mevcut işletmelerin kapasiteleri plan ve proje çerçevesinde genişletilmelidir.   Eğer yenilerinin kurulması kamunun yararına ise,   tarım alanlarından ve yeşil alanlardan çok uzakta kurulmalıdır.

*Petrol, kömür ve doğal gazın kaynağı fosillerdir; sera gazlarının yapı taşı, küresel ısınmanın da anasıdır.  Bu yüzden bunların yerine alternatif enerji  (yenilebilir enerji) kaynakları kullanılmalıdır. Bu enerji kaynakları doğada bulunmakta, para pul da istememektedir. Eğer alternatif enerji diye adlandırılan enerji kaynakları düzenli, planlı- programlı, projelere dayalı tesis edilirse; ülkemizin enerji ihtiyacı  önemli  oranda giderilmiş  olur. Dolayısıyla fosil yatakları tüketimi azaltılacağından, atmosferimizde sera gazların yoğunluğu en aza indirgenmiş; yani küresel ısınmanın zararı da azalmış olur.  Bunlar:

*Rüzgâr enerjisi: Rüzgâr enerjisi son yıllarda yeni geliştirilmiş teknolojik çalışmalar ve araştırmalar sayesinde elektrik enerjisine dönüştürülebiliyor. Önemli olan şiddetli rüzgâr alan yerleri bulup, oralara rüzgâr türbinleri yerleştirmektir. Bu tip bölgeler ülkemizde pek çok alanda bulunuyor.  Eğer bu yerlere hemen rüzgâr türbinleri yerleştirilirse, elektrik enerji üretilebilme olanağına erişmiş oluruz. Devletimizin ülke çapında bu projelere destek vermesi ve olumlu bakması gerekir.  Eğer yeterince destek verirse, enerjide dışa bağımlığımız büyük ölçüde azalabilir.

*Güneş enerjisi: Türkiye İspanya’dan sonra en çok güneş alan Akdeniz ülkesidir. Bu yüzden ülkemiz Avrupa’da Türkiye’ye ziyaret eden kişiler tarafından “Güneşin Vatanı” diye adlandırılıyor. Güneş enerjisi, geleceğin çok önemli yenilenebilir enerji kaynaklarından biri olarak kabul ediliyor. Bilim adamlarının göre.Dünyaya gelen güneş ışınları, güneş panelleri sayesinde ısı ve elektriğe dönüştürülüyor. Eğer ülke genelinde bu sistemin kullanımı yaygınlaştırılırsa, ülkemizin enerji ihtiyacı büyük oranda çevre sorunları yaşanmadan karşılanmış olur.

Ayrıca “biyoenerji” ve üç yanı denizlerle çevrili yurdumuzda “dalga enerjisi” gibi çevre dostu başkaca yenilenebilir enerji kaynakları da vardır.


Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR