Spor sanat ve siyaset

Spor, sanat ve siyasetin her toplum ve insanın yaşamında farklı bir yeri ve önemi vardır. Kişisel bakış açıma göre; spor centilmence, kurallarına göre, başka bir amaç gütmeden yapıldığında; hem kişiler hem toplumlar hem de devletler için sosyal ve kültürel açıdan önemli bir gelişme aracı haline gelebilir. Spor yapan insanlar zihnen ve bedenen gelişirken, profesyonel kulüp ve sporcular ekonomik anlamda da önemli gelir elde edebilir.

Sanat da tıpkı spor gibi kişi, toplum ve ülkelerin sosyal ve kültürel gelişmesinde önemli bir katkı sağlayabilecek özellik ve niteliklere sahiptir. Ayrıca kişi ve ülkelere önemli bir ekonomik katkı sağlayacak kaynak da yaratabilir. Bunun yanında sanatın her dalı insanları hem geliştirir, hem birleştirir hem de bütünleştirir.

Müzikten resme, tiyatrodan sinemaya, edebiyattan heykeltıraşlığa kadar sanatın değişik dallarıyla uğraşan kişiler kendilerini geliştirme ve geçimlerini sağlayacak bir meslek edinme imkanı da bulabilir.

Spor ve sanat olayı insanlar için aynı zamanda hem bir eğlence hem de çalışma hayatından arta kalan zamanları değerlendirmede hobi konusu olabilir.

Kısacası spor ve sanat, yaşamın olmazsa olmazlarındandır. Ya da öyle olmalıdır. Herhangi birinin eksik kalması bir insana çok şey kaybettirir. İster uygulayıcı, isterse izleyici olsun bir kişi spor ve sanatla iç içe yaşıyorsa onun, spor ve sanattan uzak kalanlardan mutlaka olumlu yönde bir farkı vardır. Bu fark da kişilerin her türlü davranışına ve insan ilişkilerine yansır.

Öte yandan siyaset de olması gerektiği gibi yapılırsa; toplumlar iyi yönetilir, ekonomik ve sosyal refaha ulaşılır, insanlar sorunsuz, rahat bir hayat yaşar. Ancak siyaset her insanın olmazsa olmazı değildir. İlgi duyan yapar, duymayan yapmaz.

Siyaset aslında bir bilimdir. Gerçek anlamda siyasetle uğraşmak eğitimle elde edilen bilgi, çalışarak, çabalayarak, tecrübe edinerek ve zaman içinde gelişme göstererek sağlanan yeteneklerin tamamını içerir.

İyi siyaset üretmek, ülkenin ve milletin yararına hizmetlerde bulunmak için akılcı, mantıklı ve sağduyulu siyasi kararlarla yol almak, mutlu ve refah içinde yaşamak için elbette ki gereklidir.

Spor, sanat ve siyaset ilişkisine gelince; siyaset hiçbir zaman spor ve sanatla iç içe olmamalıdır. Çünkü bu üç unsurun kulvarları birbirinden çok farklıdır. Siyasetin insanlar arasında düşünce ayrılığı oluşturması normaldir. Bu zaten siyasetin doğasında vardır. Ama spor ve sanatın bütünleştirme özelliği, siyasetin bu yönünü ortadan kaldırır, toplumu birleştirip, bütünleştirir.

İşte bu nedenle siyaset mümkün olduğunca spor ve sanattan uzak tutulmalıdır. Tabii siyasetle uğraşanlar kadar spor ve sanat yapanların da bu bilinçle hareket etmesi çok önemlidir. Bu bilinçle hareket eden siyasetçi, sporcu ve sanatçılara ne mutlu.

Böyle insanlar ne yaptığını, yürüdüğü yolun kendisini nereye götüreceğini bilen ve toplumun birliği, dirliği, düzeni, huzuru ve mutluluğu için çabalayan, özverili kişiler olarak öne çıkar, ilgi ve destek görürler.