Dolar 32,2059
Euro 34,8119
Altın 2.428,25
BİST 10.188,34
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 17°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
17°C
Az Bulutlu
Sal 18°C
Çar 18°C
Per 19°C
Cum 21°C

Başkan Albayrak’ın kulağını çınlattık

7 Eylül 2023 10:06
A+
A-

Ben, dökülüp, kaldırıma yığılan çınar yapraklarının fotoğrafını çekerken, o, belediye otobüs durağındaki bankta oturuyordu.

Sonbaharı yaşıyorduk ama yaz aylarındaki aşırı sıcaklık nedeniyle zaten günler öncesinden dalında kuruyarak dökülmeye başlamıştı

yapraklar.

Birkaç poz çektikten sonra telefonu cebime koydum. Durakta bekleyen temiz yüzlü, iyi giyimli, karşısındakine güven telkin adama yaklaşıp, “ağaçlarda yaprak kalmadı. Susuzluktan kavruldu hepsi” dedim.

“Mevsimler değişti, böyle oldu. Yaz ne zaman, bahar ne zaman bilmiyoruz artık” diye karşılık verdi.

“Maalesef öyle oldu” dedim, üzüldüğümü belirten bir ses tonuyla.

“İnsanlar değişti, mevsimler değişmiş çok değil… Ben seksen bir yaşındayım, bugüne kadar yaşamadığım, görmediğim şeyler yaşıyorum” diyerek, konuşmayı sürdürdü.

Ne iş yaptığını sordum, “babam kamyoncuydu, beni de kamyoncu yaptı. Türkiye’nin gitmediğim şehri kalmadı. Ama hiç yurt dışına çıkmadım” dedi.

O ara otobüs geldi, önce kendisi, ardından ben bindim. En arkadan bir öndeki ikili koltuğa yan yana oturduk.

Bir süre yolu seyrettikten sonra bana dönüp, “buralı mısın?” diye sordu.

“İki yıldır buralıyım” dedim.

“Ben doğma büyüme Tekirdağlıyım. Hep burada yaşadım. Ailem, çocuklarım da burada oturuyor” dedi.

Beş oğlu varmış. Onlar baba mesleğini tercih etmemiş. Başka işlerle uğraşıyorlarmış.

Otobüs Atatürk Bulvarı’ndan, Sancar Sokak’a sapınca köşedeki eski fabrika binalarını gösterip, “Büyükşehir Belediye Başkanı önceden burada müdürmüş” dedim.

“Evet, Başkan Kadir Albayrak, benim okul arkadaşım. Ben lise bire giderken, kendisi ortaokul birdeydi” dedi.

“İyi bir insan. O zaman çocukken arkadaştınız sanırım” dedim.

“Okulda görüşüyorduk. Hem kendisi hem de ailesi çok iyiler. Köklü bir aileden geliyor” dedi.

Belediye Başkanı Kadir Albayrak’ı anıp, kulağını çınlattıktan sonra, “bir şehrin yerlisi olmak çok güzel, herkesi tanıyorsunuz. Ben de yavaş yavaş buraya ve insanlara alışıyorum” dedim

Otobüs DES Otel önünden geçip, Şaraphane Caddesi’ne sapınca, sohbeti koyulaştırdığımız Tekirdağlı amcaya adını sordum, o da bana nereli olduğumu sordu.

O ana kadar birbirimizin adını dahi sormaya gerek duymadan güzel bir sohbet gerçekleştirmiştik. Aslında bana göre insan olmak buydu, samimiyet buydu. Yıllardan beri tanışan ama karşılaştıklarında birbirinden bir selamı bile esirgeyen insanlar yaşıyor bu ülkede.

“Ben gazeteciyim” dedim, 81’lik otobüs arkadaşım Sıtkı Mumcu’ya. “Emekliyim ve iki yıl önce buraya yerleştik. Çalışmaya devam ediyorum.”

Bu arada günün anısına selfi çekme teklifimi kabul etti ve telefon numarasını verip, “whatsApp’la bana da gönder” dedi.

Tekira AVM durağında birlikte indik. Kendisi yolun karşı tarafına geçti, ben AVM’ye doğru yürüdüm. “Gel istersen bir çay ısmarlayayım” diyerek, sohbete devam etmeyi teklif etti ama yapmam gereken işlerim vardı. “Alacağım olsun” başka bir zaman içer, sohbete kaldığımız yerden devam ederiz” dedim.

On dakikalık yolculukta, hayatın anlamını bilen, yaş almış ama yaşlanmamış bir dost edinmiştim. Dünya küçük… Belli olmaz, yine bir yerde bir şekilde karşılaşırız belki.

 


Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR