Dolar 32,2668
Euro 34,8075
Altın 2.456,73
BİST 10.301,05
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 19°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
19°C
Az Bulutlu
Cts 21°C
Paz 17°C
Pts 18°C
Sal 19°C

KONTROLLÜ GÜÇ, GÜÇ MÜDÜR?

8 Eylül 2023 10:09
A+
A-

Bu yaşam içinde, hepimizin kulağına bir yerde bir şekilde değmiş bir ifade vardır:“Kontrolsüz güç, güç değildir.” Peki, kontrollü güç, güç müdür?

Bu dünyaya gözümüzü açtığımız anda bir kontrol oyununun içine dalarız. Daha neleroluyor derken, kontrol çoktan oradadır. Birileri sürekli bizi kontrol etmeye çalışır, bize kontrol etmeyi öğretir ve kontrolü kullanmamız gerektiğini söyler.

Biz de ne olup bittiğini bile anlamadan bu çarkın bir dişlisi olarak buluruz kendimizi. Kendini kontrol et, duygularını kontrol et, dürtülerini kontrol et, hal ve hareketlerini kontrol et, isteklerini kontrol et, egonu, zihnini, düşüncelerini, bencilliğini kontrol et, parayı kontrol et, nefsini kontrol et, sesini kontrol et, kontrol et, kontrol et ve kontrol et. Bir süre sonra da bu kontrol dış unsurlara geçiş yapar; başka canlıları, başka insanları ve aslında önüne ne geliyorsa her şeyi kontrol et!

Aslında yaşadığımız tüm hayat bir kontrol çabasından ibaret desek abartmış olmayız.

Peki, bu kadar vurgulanan ve her alana yayılan bu kontrol olayı bizi nereye götürüyor? Kontrol en başta insanın içinde bir bölünmeye neden olur. Yani kontrol devreye girince, feda edilen ilk şey bütünlük olmaktadır. Çünkü kontrol iki unsuru barındırmak zorundadır: Kontrol eden ve kontrol edilen. Eğer bu iki bileşen yoksa kontrolde yoktur.

Kontrol oyununda ilk kaybımız bütünlüğümüz olmaktadır. Bu kayıp aslında kayıpların kaybıdır. Bütünlüğü kaybetmekle başladığımız bu oyunda artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Bütün acılar, mutsuzluklar, savaşlar, hastalıklar, depresyonlar, intiharlar bölünmenin sonucudur. Bütün diktatörler, yozlaşmış insanlar vs. bölünmenin ve kontrol oyununun mamulleridir. Yani kontrolün insana getirdiği şey bölünme; bölünmenin bu gezegeni getirdiği yer ise 3. Dünya Savaşının kapısı olmuştur.

Çünkü kontrol etmek, aslında insanın iç dünyasında savaşa kibrit çakmak demektir. Bir taraf kontrol eden rolüne bürünür, diğer taraf ise kontrol edilecek olandır. Gece gündüz içerde bulunan kontrolcü yan, kontrol edilmesi buyrulan kısımlarla mücadele eder durur. Ama bu yel değirmenlerine karşı bir savaştır. Bu asla kazanılamayacak bir mücadeledir. Çünkü insan kendine karşı bir savaşa sevk edilmiştir. İçinde gece gündüz aktif bir savaş olan, hatta rüyalarında bile savaşan insanların olduğu bir gezegen nereye gidebilirse işte şuan tam da oradayız. Artan bencillik, korku, güvensizlik, krizler, hastalıklar, savaşlar, intiharlar, şiddet, öfke, yıkım ve neler neler.

Bunun karşısında tabi şu sesleri de duyar gibi oluyorum. Eee tamam o zaman ne yapalım, kontrol olmazsa da kaos olur.  Yani iki ucu hijyenik olmayan değnekJ Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. Salarsak da bu iş nereye varır? Herkes içinden gelen gibi yaparsa ne olacak? İlk bakışta çıkmaz bir sokak gibi görünüyor ve doğru da. Tabi ki herkes içinden geleni yaparsa, o zaman da bir sürü farklı arıza ve sorun ortaya çıkar. Bazıları duygulara göre hareket etmeyi ve “iç sesi” dinlemeyi veya düşünceleri ön planda tutmayı ve isteklere göre hareket etmeyi tavsiye eder. Bunlar, cahilce tavsiyelerdir. Zira duygular değişken, sözüm ona “iç ses” ise yanıltıcıdır. Mesela duygular kişiye: “Çatıdan atla!”, iç ses ise: “Eşini öldür!” diyebilir. İsteklerine göre hareket eden ise bir egoiste dönüşür. İşte bu saçma tavsiyelere uyan kişi hayatını mahveder.

Çözüm var mı? Elbette var. Eğer sorun varsa, çözüm mutlaka vardır. İçinden geleni yapmak ya da içinden geleni bastırmak yerine içini değiştir. Öyle bir için olsun ki artık oradan uygunsuz hiçbir şey gelmesin fena olmaz mı? O zaman ne bastırmaya, kontrol etmeye gerek kalır ne de tehlike arz eden durumlar kalır. İçinde tehlikeli, zararlı şeyler var ise tabi onları salıverirsen hem kendine hem etrafa zarar verirsin. Ama o şeyleri kontrol edersen de kendini çökertirsin. O zaman içini arındır, değiştir ve dönüştür. Artık kontrol edilmesi gereken bir “için” kalmasın. O zaman rahatlayacaksın ve huzuru bulacaksın. Yani aslında sağlıklı olacaksın. O yüzden ne kontrollü güç ne de kontrolsüz güç, güç değildir. İkisi de yıkıcı, yorucu ve yıpratıcıdır. Sadece bütünlük içinde olan insanın doğal akışı içinde var olması gerçek çözümdür.

İşte buradaen kritik noktaya geliyoruz. İçimizi nasıl dönüştüreceğiz? Değişim ve tekâmül aracılığı ile.

Bu halde olmamızın nedeni kendi özümüzden ve doğamızdan kopmuş olmak ve uyumun dışına çıkmış olmak. Beden, zihin ve ruh bütünlüğü kaybolduğu için insan bünyesi arızalı bir makine gibi çalışır. Arızalı olduğu için de arızalı çıktılar verir. Bu durumdan özgürleşmenin tek yolu kontrol, bastırmak, kaçmak, mücadele ya da her şeyi salmak değil, değişim ve dönüşümdür. Hali hazırda olan yapının üzerinde adım adım çalışarak onu dönüştürmek ve o bütünlük noktasına yeniden kavuşmak gerekiyor. Bunun başka yolu yoktur. Eğer başka seçenek var sanıyorsanız da yanılıyorsunuz. Çünkü insanlık olarak tek bir seçeneğimiz var: Ya dönüşeceğiz ya da hem bireysel hem de küresel çapta her anlamda çökeceğiz. Dünya Değişim Akademisi’nde katmaya çalıştığımız en önemli farkındalık zaten bu. Kontrol-kontrolsüzlük çıkmazında bize nefes aldıracak olan bilgelik ve teknikler ise “Olayın Olmasına İzin Verme Sanatı Değişim Programında” sunulmakta. Bu noktadan başlayıp kendi değişiminizin ve tekâmülünüzün mimarı olursanız, tüm sorunlar biter ve her şey yerli yerine oturur. Aksi halde ne olacağı oldukça açıktır ve seçim sizindir!


Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
20 Kasım 2023 13:22
13 Kasım 2023 10:04
30 Ekim 2023 15:00