SUÇLUSU İNSAN SORUMLUSU KADER (3)
Atmosfere salınan ve yaşantımızı zora sokan sera gazları sorunları insanoğlunun faaliyetleri sonucunda ortaya çıkmıştır. Bu gazların yoğunluğu atmosferde arttığı sürece, dünyanın ortalama sıcaklıklarının giderek artması, Anadolu söyleyişiyle “hayra alâmet”’ değildir. Bu yaşamsal sorunun bir an önce çözümlenmesi gerekir. Sizler de çeşitli bölgelerde zamanlı- zamansız, vakitli-vakitsiz sağanak yağmurların yağdığını, sokakların sulara gömüldüğünü, derelerin taştığını, evlerin, işyerlerinin, köprülerin yıkıldığın görmüşünüzdür. Biliniz ki bu olumsuzluklar atmosferde sera gazlarını birikiminin sonucudur. Benzer şekilde meyve ağaçların tam çiçek açma sürecinde dondurucu soğuklar meydana geliyor ya da dolu yağıyor. Sonuçta ağaçlar meyvesiz kalıyor, üreticinin emekleri boşa gidiyor. Bazen buğday, mısır, ayçiçeği ya da fasulyenin hasat etme sürecinde yine sağanak yağmurlar, ardından dolu yağıyor; ürünler tarlada kalıyor. Bu sefer de tahıl üreticilerin emekleri boşa gidiyor. Bu olumsuzluklar da yine sera gazlarının etkisi sonucu oluyor. Bunlara ek olarak, bir de ülke genelinde, süresiz kuraklıklar ve kuraklıklar sonucunda yer altı su kaynakları beslenmediği için sular onlarca metre tabana çekilmektedir. Bu durumda çiftçiler de gereği gibi yer altındaki sulardan yararlanamıyor, ürünlerine ihtiyacı olan suyu veremiyor. Eğer küresel ısınma sorunu bu yıllarda olduğu gibi sürerse, üreticiler ekim- dikimini önümüzdeki yıllarda yapamaz hale gelecektir. Bu durumda gıda ihtiyaçlarımızın karşılanmasında zorluk çekeceğiz.
Bu konuda diyorum ki: Karbon salınımlarına dur dememiz için yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına daha da geç kalınmadan bir an önce başlanmalı, ülke çapında yenilenebilir enerji kaynaklarını yaygınlaştırılmalıyız. Egzoz gazlarının çevreye verdiği kirletici zararlarını azaltmak için bireysel araç yerine, toplu taşıma araçları kullanmalıyız. Ovalarımızın, dağlarımızın, tepelerimizin yeşilliğe bürünmesi için ülke çapında ağaçlandırma seferberliği yapmalıyız. Çünkü her bir ağaç, her bir ormanlık alan, her bir yeşil bitki örtüsü CO2 salınımının panzehridir ve atmosferdeki CO2’in azalmasına aracılık eder. Ayrıca atmosferdeki sera gazlarının kaynağı olan sanayi tesislerinin yenileri açılmamalıdır. Eğer açılacaksa, çevre ve tarım faaliyetleri bakımından sakıncalı olmayan yerlere, mutlaka kontrollü, planlı-programlı, projeye dayalı olarak açılmalıdır. Yeni açılacak sanayi işletmelerinin doğaya verebilecekleri kirletici etki yönünden değerlendirilmesi ve CO2 salınımına büyük katkısı olan maden, taş, kireç ve mermer ocaklarının faaliyetlerin durdurulması ya da askıya alınması gerekir. Değilse yarınlarımızda küresel ısınmanın zararı hepimize dokunacağından faturasını çoluk-çocuk hepimiz öderiz.
Benden söylemesi…
Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin
Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.