Dolar 32,2081
Euro 34,8604
Altın 2.444,95
BİST 10.218,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 21°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
21°C
Az Bulutlu
Paz 15°C
Pts 18°C
Sal 19°C
Çar 20°C

GÜZEL KOKULU ANADOLU ÜRÜNLERİNİ ARIYORUZ

18 Ekim 2023 10:40
A+
A-

Anadolu‘da ‘’Güvercin Tedirginliği‘’ diye bir özdeyiş vardır. Ben semt pazarlarına veya marketlere alışverişe gittiğimde tezgahlara dizilmiş süslü- püslü , albenili meyvelere, sebzelere bakarken bu tedirginliği yaşarım. Ve kendime sorarım;
“Acaba satın almak istediğim güzel görünümlü domates , biber, salatalık, fasulye, maydanoz, elma, armut veya erikler ‘’ilaçlı mıdır?‘’
“Eğer ilaçlı ise “ne zaman bu ürünlere tarım ilacı atılmıştır?”
Bu soruyu satıcılara da sorarım, onlardan aldığım yanıt hep aynıdır: “Bilmiyoruz ilaçlı mı, ilaçsız mı? Biz malımızı halden alıyoruz.” Ardından da; “Bu pazarda tarım ilacı atılmayan ürün var mıdır?” diye eklerler.
Aslında her aklı başında olan, sağlığını düşünen tüketicinin duyarlılık göstermek için pazarcılara ve marketlere bu tür soruları sorması gerekir. Ne yazık ki tüketiciler uygulama geçmişini bilmeden satın aldıkları bu albenili ve güzel görünümlü, ilaçlı gıdaları sofralarında çocuklarıyla güle oynaya yiyip bitirirken, vücutlarında zamanla bitirirken, bu toksik kalıntıların bir gün kendilerini veya aile bireylerini hastalandıracağını ya da ölüme götüreceğini düşünmez.
Şimdi soruyorum; “İnsan sağlığını bozan pestisit kalıntıları birikimine neden olan olumsuzlukların sorumlusu, sorumluları kim veya kimler? Tüketiciler mi, satıcılar mı, üreticiler mi, ilaç bayileri mi? Pazarda ve tarlada ürünlere atılan ilaçların zamanında ve dozajında atılıp atılmadığını denetlemeleri gereken Tarım Bakanlığı’nın yetkilileri mi? Yoksa halkımızın, toplumumuzun geleneksel duyarsızlığı mı?
Bu konuyu iyi bilen bir kaç uzmana, ilaç bayisine sordum, soruşturdum aldığım cevap: “Sorunumuz, oranları değişmekle beraber‚ sosyolojik, eğitim, henüz yeterince yerini dolduramadığımız kültürümüz ve çağdaş olmamasından kaynaklanmaktadır‘’ diye yanıtladılar.
Geri kalmışlık sendromun yurttaşlarımıza yüklediği olumsuzlukların nedenlerini düşünürken ‘’yazılı basın , görsel basın ve Tüketim Dernekleri (TÜDEF)’’ Avrupa Birliği Rasff (‘rapid alert system for food and feed‘ yani, gıda ve yem için hızlı alarm sistemi) komisyonu birkaç zaman önce, Avrupa ülkelerine sattığımız 108 çeşit meyve ve sebze ürününde tarım ilaçlarının tespit edilmiş olduğunu, ayrıca bu ilaçlı ürünlerin Türkiye ‘ye geri gönderileceğini veya bulundukları yerde imha edileceğini duyurdular. Bu konuda biraz daha ileri giden Tüketici Dernekleri Federasyonu‘’ Yurt dışından zehirli diye geri gönderilen ürünlerin imha edilip edilmediğini bilinmediğini, bu ürünlerin iç piyasaya verilmesinden kuşkulandıklarını“ söylediler.

Eğer kuşkular doğru çıkarsa (ben doğru çıkacağını umut etmiyorum ) o zaman yurttaşlarımız arasında pestisit kaynaklı hastalıklar çoğalabilir
Bir yurttaş olarak internetten bu önemli sorunumuz üzerine araştırmalara başladım ve sonuçta RASFF‘ ın kurduğu sistemlerle son yıllarda olduğu gibi, bu yıl da Türkiye’den Avrupa Birliği’ne ihraç edilen ürünlerde:
Bulgaristan sınır kontrolü sırasında Ocak-2023‘ de portakalda“chlorpyrifos-methyl“, limonda“chlorpyrifos“, Şubat-2023‘de biber de“acetamiprid“,
Finlandiya sınır kontrolü sırasında Mart-2023‘de helvada “aflatoxin“. Yine aynı tarihte Yunanistan sınır kontrolünde biberde “buprofezin“ ,
Bulgaristan sınır kontrolü Temmuz- 2023‘de limonda “prochloraz, chlorpyrifos-methyl“, Haziran-2023’de yine biberde “acetamiprid“ kalıntısı belirlendi (*).
Hepimizin bildiği gibi , insan sağlığı her değerin üzerindedir ve devletimiz de ulusunun sağlığından sorumludur ; yani yurttaşların sofralarına sağlıklı gıdaların sunulması devletimizin görevidir. Ama gelin görün ki, pestisit kalıntılı, çevre kirletici kalıntılı zehirlenmeler, zehirlenmeden dolayı hastalanma ve ölüm haberleri duyuluyor ve bu haberler haklı olarak yurttaşlarımızı huzursuz ediyor.
Bir yurttaş olarak bu yüzden sayın yetkililerimiz, sizlere sormak isterim:
Avrupalıların sofralarına yaklaştırmadığı , yakıştırmadığı, burunlarını kıvırdığı kirli , zehirli ve insan sağlığına zararlı diye onayladığı 108 çeşit meyve, sebze ülkemizde tüketilmesi için geri gönderildi mi ? Gönderilecek mi? Tespit edildiği yerde imha edilecek mi veya iç piyasalarda tüketilecek mi?
Türk yurttaşları sofralarında Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde olduğu gibi, sağlıklı, pestisit kalıntısı olmayan ürünleri huzur içinde yeme imkanlarına ne zaman kavuşacak?
Acaba yurt dışına satılan veya ithal ettiğimiz meyve, sebze ve diğer gıda ürünlerinin, zehirli olup olmadığın sınır kapılarında, hallerde, marketlerde ve pazarlarımızda Avrupa Ülkelerinde kurulan RASFF tespit ve veri taban sistemi birimlerinin aynısını Ülkemizde ne zaman kurup işlevli hale getirilecek?
Madem ülkemizin gelişmiş ülkeler arasında yer aldığı söyleniyor; eğer yukarıda belirttiğim eksiklikler yerine getirilmezse, ülkemiz Avrupa ülkeleri arasına giremez.

 


Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR