Dolar 32,2081
Euro 34,8604
Altın 2.444,95
BİST 10.218,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 15°C
Hafif Yağmurlu
Tekirdağ
15°C
Hafif Yağmurlu
Pts 17°C
Sal 17°C
Çar 18°C
Per 19°C

HERKES EKTİĞİNİ BİÇER (lll)

11 Ekim 2023 09:42
A+
A-

Hasan usulca kalktı, çantasını aldı, dışarıya çıktı. Babasıyla müdür yalnız kalmışlardı.

Müdür;

– Bak arkadaş, dedi, babasına. Böyle bir çocuğun olduğu için gurur duymalısın. Çocuk okumak için yanıp tutuşuyor, sen, ona engel oluyorsun. Eğer maddi durumun okutmaya elverişli değilse ver bizim buraya, biz okuturuz. Beş kuruş da para almayız senden. Bir kaç dönüm tarla, bağ, bahçe için bu çocuğu harcama. İleride büyük adam olur, elinden tutar. Memlekete böyle zeki çocuklar lazım. Biz bugün varız, yarın yokuz. Biz ölünce yerimizi kime bırakacağız. İşte senin çocuğun gibi zeki, pırıl pırıl gençler alacak yerimizi, dedi.

Müdürün sözleri hoşuna gitmişti Hasan’ın babasının. Gururlanmış, koltukları kabarmıştı.

– Eh! öyle olsun o zaman. Ne diyelim. Siz daha iyisini bilirsiniz. Hem buraya da alacaksanız bizim için sorun yok, dedi.

Müdür yerinden kalktı, kapıya doğru yürüdü. Babanın razı olması onu da memnun etmişti. Çalışkan öğrencileri severdi. Böyle birini daha kazandırmıştı okuluna. Kapıyı açtı, Hasan koltuklardan birinde, ellerini bacak arasına sokmuş, büzüşük oturuyordu. Korkudan küçücük, çelimsiz bedeni daha da ufalmıştı. Müdürü görünce aniden ayağa fırladı. Arkasından babasının geleceğini sanıyordu. Ona göre müdür nasihatlar verdikten sonra babasına teslim edecek ve bir daha evden kaçmamasını tembih edecekti.

Ancak düşündüğü gibi olmadı.

Müdür;

– Gel evladım, diyerek içeriye buyur ettikten sonra, oturması için biraz önce kalktığı koltuğu gösterdi.

Çekine çekine oturdu Hasan, babasının karşısına. Küçük kalbi göğsünden dışarıya fırlayacakmış gibi hızla atıyordu.

Müdürün konuşmasını beklerken babası söze girdi.

– Hadi istediğin oldu. Bundan sonra buradasın, dedi.

Hafif tebessüm ederek, başını kaldırdı, acaba babası şaka mı yapıyor diye gözlerine baktı. Babası da gözlerini kendisine dikmişti.

Müdür;

– Öp bakalım babanın elini, dedi. Artık bizim talebemizsin.

Gözleri ışıl ışıl oldu Hasan’ın. Demek ki babası okumasına izin veriyordu. İki eliyle sarılıp öptü babasının elini. Hem de iki kez, üç kez.

Babası, Hasan’ı orada bırakıp köye döndü. Dönerken gözleri yaşlıydı. Ağlamaklıydı. Aslında o da istiyordu Hasan’ın okumasını ama… İçinden “Şu parasızlığın boynu kopsun. Bu kadar istiyor, inşallah okuyup, büyük adam olur da bizim gibi sefalet çekmez” dedi.

Hasan büyük bir hevesle başladı okula. Yeni arkadaşları vardı. Yeni öğretmenleri vardı. Pırıl pırıl elbiseler almıştı, müdür amcası ona.

Manevi oğlu olmuştu müdürün. Her şeyiyle ilgileniyordu. Okulda yatıp, kalkıyor, orada yiyor, orada içiyordu. Ders saatleri belli, yatış kalkış saatleri programlıydı. Kilometrelerce yürümek, karda kışta okula gitmek gerilerde kalmıştı artık. O günleri düşündükçe daha bir hevesle sarılıyordu derslerine. Sanki çalışmazsa hemen okuldan alıp tarlada, bahçede ırgatlık yaptırıp, sürü otlatmaya gönderecekler gibi geliyordu ona.

Okuma isteği o kadar güçlüydü ki, dördüncü, beşinci sınıfı hiç zayıf almadan geçti. Okul birincisi olmuştu. Müdür amcası alnından öpüp, kutlamıştı onu.

– Sen, bizim yüzakımız oldun. İnşallah böyle devam edersin, demişti.

İlkokuldan sonra ortaokul vardı. Ortaokul yatılı okulun bulunduğu şehirde değildi. Bu yüzden başka bir şehre gitmesi gerekiyordu Hasan’ın. Hem de vilayete. Müdür amcası destek olmuş, yazdırmıştı ortaokula. Orada da yurtta kalacaktı. Yepyeni bir hayat başlıyordu Hasan’ın önünde. Engebeliydi yollar. Hayat zordu, çileliydi ama o hepsini aşacaktı. Azmetmişti bir kez. Büyük adam olacaktı..”

(Sürecek)

 

 


Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR