Nutuk

Tam bin iki yüz yetmiş beş sayfa. İçinde hem Atatürk’ün anlattıkları hem de adı geçen kişilerin fotoğrafları, anıları ve özgeçmişleri var.

Büyük Ata, Kurtuluş Savaşı’nın ilk adımlarından itibaren geçen yedi yılı anlatıyor. Hem aylar süren bir çaba ile yazmış hem de TBMM’de günlerce ayakta durarak okumuş. O günleri yeniden yaşayarak, o anların heyecanını tekrar tekrar duyumsayarak…

Nutuk’u daha önce de birkaç kez baştan sona okudum, şimdi yeniden okuyorum. Bu defaki daha geniş kapsamlı ve çok kalın bir kitap şeklinde. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlatılıp, basımı yaptırılarak dağıtılmış.

Büyük Atatürk, ülkemizi nasıl kurduğunu, nasıl bir mücadele verilerek Türk Kurtuluş Savaşı’nın kazanıldığını gün gün anlatmış.

Nutuk’u her okuduğumda ayrı bir heyecan duydum. Tıpkı şimdiki gibi. Hem anlatılan o günleri hayalimde canlandırıyor hem de Atatürk’ün büyük bir deha örneği sergileyerek, o kadar büyük zorlukların üstesinden nasıl geldiğini hayret ve gururla okuyorum.

Gerçekten de, yalnızca Atatürk’ün kendi, ağzından değil, o günleri birebir yaşayan arkadaşlarının yazarak anlattıkları da, her şeyi olduğu gibi gözler önüne seriyor.

Hiçbir tereddüt yok, korku yok, çekinme yok… Alınan kararlar dirayetli bir şekilde yaşama geçiriliyor. Geri adım atmadan, Türk Milletiyle omuz omuza, kol kola verilerek Kurtuluş Savaşı kazanılıyor.

Ve Nutuk’u yazarak, yapılanların hesabını yine millete veriyor Atatürk. Her şeyi olduğu gibi, eksiksiz, anlatıp, hiç kimseye torpil geçmiyor, hiçbir şeyi abartmıyor, çarpıtmıyor. Neyse, o diyor ve yorumu millete bırakıyor.

Çünkü yaptıklarında yanlış yok, kişisel menfaat yok, yalnızca ülkenin, milletin kuruluşu için büyük bir mücadele var.

Heyecanla okuyorum, gurur duyarak okuyorum… Ve iyi ki Mustafa Kemal Atatürk bizim liderimiz, önderimiz ve Atamız diyerek övünüyorum.

Onun bize kazandırdıklarının karşılığını, onun bize geçen hakkını ne yapsak ödeyemeyiz. Ancak bir tek şey yaparak belki onun bizlere hakkını helal etmesini sağlayabiliriz, o da; kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyeti’ne sonsuza kadar sahip çıkıp, ülkemizin topraklarının bir karışını bile kimseye vermeden korumaktır. Bu bizim en asli ve hiçbir zaman unutmayacağımız, ihmal etmeyeceğimiz görevimiz olmalıdır.

Nutuk’u her Türk insanının okuması gerek. Okuyup, vatandaşı olduğu ülkenin ne kadar büyük bir zorlukla kurulduğunu bilmesi gerek. Çünkü insanın sahip olduğu ülkesini koruyup, kıymetini bilmesi için, onun uğrunda harcanan çabayı, verilen canları, akıtılan kanları bilmesi gerek.

Nutuk’u okuyalım, okutalım, bu topraklar üzerinde bir asır önce yaşanılanları ilk ağızdan öğrenmesini sağlayalım.