Dolar 32,2462
Euro 34,7569
Altın 2.444,38
BİST 10.218,58
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Tekirdağ 16°C
Az Bulutlu
Tekirdağ
16°C
Az Bulutlu
Pts 17°C
Sal 18°C
Çar 18°C
Per 20°C

Vitesi boşa alarak yaşamak

4 Temmuz 2023 10:18 | Son Güncellenme: 4 Temmuz 2023 10:49
A+
A-

Çevrenizdeki insanları biraz olsun tanımışsanız eğer, hangi davranışı neden yaptığını anında anlarsınız.

Ya da bir akrabanızın, bir arkadaşınızın, komşu veya farklı bir nedenle uzun süre aynı ortamı paylaşmak durumunda olduğunuz kişilerin davranışlarının hangi temel üzerine oturduğunu onu biraz tanıdıktan sonra hemen fark edersiniz. Etmemek mümkün değil zaten.

“Mızrak çuvala sığmaz” sözü de sanırım tam da bu durumlar için söylenmiş.

Kişiler istedikleri kadar kendilerini gizlemeye, farklı göstermeye çalışsınlar, mutlaka gerçek yüzlerini, içlerindeki asıl renklerini mutlaka bir şekilde dışa vururlar.

Karpuz gibi dışı yeşil, içi kırmızı olsa da, elbet bir gün onunla içli dışlı olacak biri çıkacaktır. Ya da dayanamayıp kendisi çat diye ortadan ikiye ayrılıp, iç dünyasını dışa vuracaktır.

Ben yeni tanıdığım insanların gerçek yüzlerini görebilmek için değişik yöntemler uygularım. En çok yaptığım şey de sabırlı davranmaktır.

Çünkü sabır herkeste olmayan özel bir meziyettir. Hatta olaylar ve insanlar karşısında bazen çok sabırlı davranan kişiler için “peygamber sabrı var” derler ya, biraz da öyleyimdir.

Tabii böyle davranırken bazen keyif alsam da, öfkelendiğim de olur. Ama pek dışa vurmam. Kısacası havuzun dibinde ne var ne yok görene kadar dalarım.

Ancak bazı kişiler gerçek anlamda tanınıp, bilinmemek için suyu bulandırırlar. İşte o zaman sabırlı olmak, kenarda durup, beklemek gerekir. Nasıl olsa sonsuza kadar öyle davranamayacaktır.

Yani kişiler için hemen karar vermem. “Belki…” derim içimden. “Belki benim göremediğim özel meziyetleri vardır. Hemen bir yanlışını görüp de ilişkini koparma.”

Hepimiz insanız. Herkes hata yapabilir. Ama “üç yanlış bir doğruyu götürür” deyip de, hemen yapılan iyilikleri, güzel bir davranışları silip atmam.

Fakat bazıları vardır ki, çevresiyle pek çok konuda uyumsuzdur. Hatta bu uyumsuzluğunu dışa vurmaktan da keyif alır. İster ki başkaları kendine uysun. İster ki hep kendisi haklı görülsün. İster ki doğru olanlar da, kendisi gibi eğri olsun.

Kısacası “ben yamuk yönlerimi düzelteyim, insanlara batan dikenlerimi temizleyeyim, kendimi biraz törpüleyip, çevremle uyumlu, anlaşılan, sohbetinden keyif alınan biri olayım” diye düşünmek yerine, dediğim dedik, çaldığım düdük havasında yaşar gider.”

Tabii ki bu da bir yere kadar… Hele de bu zamanda; kimsenin kimseyi takmadığı, “gözünün üstünde kaşın var” diyenin, gözüne yumruğun indirildiği bir dönemde, böyle davranmak biraz da cesaret ister.

Çünkü kimse bu dünyaya başkalarının yamuğunu düzeltmek için gelmiyor. Kimsenin kimseyle uğraşacak ne vakti var ne de herkeste peygamber sabrı.

Bu nedenle insanın zaman zaman kendi kendisiyle baş başa kalıp, bir durum değerlendirmesi yapması gerekir.

Eğer “ben kimim, nerden gelip nereye gidiyorum, nasıl yaşadım, nasıl yaşıyorum, insanlarla ilişkim nasıl, dostum mu çok düşmanım mı?” diye, kendi kendine yönelttiği sorulara cevaplar bulup, olumlu cevaplarını giderek artırabiliyorsa ne mutlu. Aksi takdirde vitesi boşa alıp, yokuş aşağı gidiyor demektir. Böylelerine de “Allah yardımcın olsun” demekten başka bir söz bulamıyorum.


Trakya Demokrat Gazetesi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Son gönderilerin e-postanıza gönderilmesi için abone olun.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR